Genel olarak bu inancın, Hz. İsa’nın meşhur son yemeğindeki havarilerin sayısından kaynaklandığı sanılsa da, kökü çok daha eskilere mitolojik tanrıların yaşadığına inanılan çağlara, İskandinavya topraklarına kadar gider.
O zamanlarda ışık ve güzellik tanrısı Balder bir ziyafet verir. Balder Vikking’lerin meşhur tanrısı Odin ile Frigga’nın oğulları olup, ay kraliçesi Nanna’nın da eşidir. Bu ziyafete 12 kişi davetli iken, yalanların ve hilelerin tanrısı Loki, davetli olmadığı halde, zorla 13. kişi olarak katılmak ister. Ancak bu arada çıkan tartışmada, Loki diğer tanrılar tarafından da çok sevilen Balder’i öldürür.
Bu mitolojik hikaye ve inanış İskandinavya’dan Avrupa’nın güneyine kadar yayılır. Hıristiyan din adamları bu halk masalını kullanırlar ve Hz. İsa’nın son yemeğine uygularlar. Hıristiyan versiyonunda Balder’in yerini Hz. İsa, Loki’nin yerini de hain Judas alır. Bu yemekten sonra 24 saat içinde de Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürülür. Bu nedenle Hıristiyanlarda akşam yemeğinde 13 kişi bir araya gelirse bunlardan birinin başına bir felaket geleceğine inanılır.
Bu inanışlara göre 13 sayısı uğursuzdur ama ayın cumaya rastlayan 13. günü hepten uğursuzdur. Ancak böyle bir günde doğmuşsanız tam tersi, yani 13 sizin uğurlu gününüzdür.
Cuma gününün uğursuz sayılmasına Havva anamızın Adem babamıza elmayı cuma günü yedirtip cennetten kovulmasına sebep olması, Hz. Nuh zamanındaki büyük selin cuma günü olması, Hz. İsa’nın cuma günü çarmıha gerilmesi gibi olaylardan biri veya hepsi neden olmuş olabilir. Müslümanlar ise Hz. Adem’in cuma günü yaratıldığına inandıklarından bu güne diğer günlerden daha çok değer verirler.
13 sayısının uğursuzluğuna duyulan inancın kökeninde bir yıl içinde ayın 13 kez dolunay olarak gözükmesinin yattığını söyleyenler de vardır.
Asıl mesleği öğretmenlik olan 1864 doğumlu Anna Jarvis, 1902 yılında babası ölünce annesi ile beraber ABD’de, Philadelphia’da yaşamaya ve çalışmaya başladı. Üç yıl sonra 9 Mayıs 1905’de de annesini kaybetti. Sürekli annesi ile beraber yaşamasına rağmen öldükten sonra “Ona hayatta iken gerekli ilgiyi gösteremediği”ne inanıyor ve bunun ezikliğini duyuyordu.
İki sene sonra Mayıs’ın ikinci pazarında, annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşlarını evine çağırdı ve bu günün anneler günü olarak ülke çapında kutlanması fikrini ilk onlara açtı. Fikir kabul gördü, anneler memnun kaldı, babalar itiraz etmedi, Amerika’nın önde gelen bir giysi tüccarı da finansal desteği sağladı.
İlk anneler günü Jarvis’in annesinin 20 yıl süresince haftalık dini dersler verdiği Grafton’daki bir kilisede, 10 Mayıs 1908’de, 407 çocuk ve annesinin katılımı ile kutlandı. Jarvin her bir anneye ve çocuğa kendi annesinin en çok sevdiği çiçek olan karanfillerden birer tane verdi. O günden sonra, temizliği, asaleti, şefkati ve sabrı ifade eden beyaz karanfil Amerika’da anneler gününün sembolü olarak kabul edildi.
Sıra anneler gününü “milli bir gün” olarak kabul ettirmeye gelmişti. Jarvis, tarihte tek bir kişi tarafından gerçekleştirilen en başarılı mektup yazma kampanyası ile gazete patronlarından işadamlarına, devlet adamlarından din adamlarına kadar ulaşabildiği herkese bu fikrini iletti. Fikir o kadar çok ve çabuk kabul gördü ki, Senato onaylamadan çok önce, bir çok eyalet ve şehirde anneler günü kutlamaları gayrı resmi olarak başlatılmıştı bile.
Sonunda 8 Mayıs 1914’de Senato’nun onayı, Başkan Wilson’ın da imzası ile Mayıs’ın ikinci pazarı ‘Anneler Günü’ olarak resmen ilan edildi. Çok kısa sürede diğer ülkelere de yayılan bu gün çiçek ve tebrik kartı satışlarının tavana vurduğu bir gün oldu.
Anna Jarvis sonunda muradına ermiş, kampanyasını başarı ile sonuçlandırmıştı ama kendi hayatı pek mutlu sonla bitmedi. Yoğun çalışmadan evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya fırsat bulamadı. Her anneler günü onun için bu yönden acı oldu.
Daha ziyade dini ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü bu günden ticari çıkar sağlamaya çalışanlara karşı hukuki savaş açtı. Davaların hepsini kaybetti. Dünyadan elini eteğini çekti. Bütün gelirlerini hatta ailesinden kalan evini bile kaybetti.
Kalan hayatını- adadığı, gözleri görmeyen kız kardeşi Elsino-re’da 1944’de ölünce sağlığı da tehlikeye girdi. Dostları ona destek vererek son yılını sanatoryumda geçirmesini sağladılar. Bütün dünya annelerinin en azından senede bir gün mutlu olmalarını sağlayan Anna Jarvin, mutsuz, yarı görmez ve yalnız bir şekilde 1948’de 84 yaşında öldü.
Ülkemizde de Türk Kadınlar Birliği’nin girişimi ve önerisi üzerine 1955 yılından beri Mayıs ayının ikinci Pazar günü ‘Anneler Günü’ olarak kutlanmaktadır.
Asıl mesleği öğretmenlik olan 1864 doğumlu Anna Jarvis, 1902 yılında babası ölünce annesi ile beraber ABD’de, Philadelphia’da yaşamaya ve çalışmaya başladı. Üç yıl sonra 9 Mayıs 1905’de de annesini kaybetti. Sürekli annesi ile beraber yaşamasına rağmen öldüklen sonra “Ona hayatta iken gerekli ilgiyi gösteremediği”ne inanıyor ve bunun ezikliğini duyuyordu.
İki sene sonra Mayıs’ın ikinci pazarında, annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşlarını evine çağırdı ve bu günün anneler günü olarak ülke çapında kutlanması fikrini ilk onlara açtı. Fikir kabul gördü, anneler memnun kaldı, babalar itiraz etmedi, Amerika’nın önde gelen bir giysi tüccarı da finansal desteği sağladı. İlk anneler günü Jarvis’in annesinin 20 yıl süresince haftalık dini dersler verdiği Grafton’daki bir kilisede, 10 Mayıs 1908’de, 407 çocuk ve annesinin katılımı ile kutlandı. Jarvin her bir anneye ve çocuğa kendi annesinin en çok sevdiği çiçek olan karanfillerden birer tane verdi. O günden sonra, temizliği, asaleti, şefkati ve sabrı ifade eden beyaz karanfil Amerika’da anneler gününün sembolü olarak kabul edildi.
Sıra anneler gününü “milli bir gün” olarak kabul ettirmeye gelmişti. Jarvis, tarihte tek bir kişi tarafından gerçekleştirilen en başarılı mektup yazma kampanyası ile gazete patronlarından işadamlarına, devlet adamlarından din adamlarına kadar ulaşabildiği herkese bu fikrini iletti. Fikir o kadar çok ve çabuk kabul gördü ki, Senato onaylamadan çok önce, bir çok eyalet ve şehirde anneler günü kutlamaları gayrı resmi olarak başlatılmıştı bile.
Sonunda 8 Mayıs 1914’te Senato’nun onayı, Başkan Wilson’ın da imzası ile Mayıs’ın ikinci pazarı ‘Anneler Günü’ olarak resmen ilan edildi. Çok kısa sürede diğer ülkelere de yayılan bu gün çiçek ve tebrik kartı satışlarının tavana vurduğu bir gün oldu.
Anna Jarvis sonunda muradına ermiş, kampanyasını başarı ile sonuçlandırmıştı ama kendi hayatı pek mutlu sonla bitmedi. Yoğun çalışmadan evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya fırsat bulamadı. Her anneler günü onun için bu yönden acı oldu.
Daha ziyade dini ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü bu günden ticari çıkar sağlamaya çalışanlara karşı hukuki savaş açtı. Davaların hepsini kaybetti. Dünyadan elini eteğini çekti. Bütün gelirlerini hatta ailesinden kalan evini bile kaybetti.
Kalan hayatını adadığı, gözleri görmeyen kız kardeşi Elsinore’da 1944’de ölünce sağlığı da tehlikeye girdi. Dostları ona destek vererek son yılını sanatoryumda geçirmesini sağladılar. Bütün dünya annelerinin en azından senede bir gün mutlu olmalarını sağlayan Anna Jarvin, mutsuz, yarı görmez ve yalnız bir şekilde 1948’de 84 yaşında öldü.
Ülkemizde de Türk Kadınlar Birliği’nin girişimi ve önerisi üzerine 1955 yılından beri Mayıs ayının ikinci Pazar günü ‘Anneler Günü’ olarak kutlanmaktadır.
Nüfus: 1.359.000.
Yüzölçümü: 224.607 km2.
Komşuları: Kuzeyde ve Batıda Namibya, Güneyde Güney Afrika, Kuzeydoğuda Zimbabwe.
Önemli Şehirleri: Gaborone, Serowe, Manna.
Din: %50 yerel inançlar, %50 Hristiyan.
Dil: İngilizce, Setswana.
Yönetim Biçimi: Parlamenter Cumhuriyet.
Tarih: Bölgeye ilk yerleşen “bushmen”ler idi. Bantus’lar zamanında bölge, 1886 yılında Bechvanaland adıyla İngiliz himayesine girdi ve bu statüsü, güneyden ve güneybatıdan yöneltilen Boer ve Alman işgallerini durdurdu.
Ülke 30 Eylül 1966’da bağımsızlığını kazandı ve ismi Botswana olarak değiştirildi.
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve madencilik (elmas, bakır, nikel…) ülke ekonomisinin büyümesine katkıda bulunmaktadır.
Konum: Kuzey Amerika’nın kuzeyinde, Kuzey Buz Denizi ile Atlas Okyanusu arasında, Kanada’nın kuzeyinde yer almaktadır.
Coğrafi konumu: 72 00 Kuzey enlemi, 40 00 Batı boylamı.
Haritadaki konumu: Arktik Bölge.
Yüzölçümü: 2,166,086 km².
Kara komşuları: 0 km.
Sınırları: 44,087 km.
İklimi: Kuzey kutbu iklimi. Ortalama sıcaklığın 7 C olmasına karşın iklim kuru ve güneşlidir. Kışlar soğuktur ve buzlu bölgelerde sıcaklık yazın bile donma noktasının altındadır.
Arazi yapısı: Ülkenin beşte dördü buz tabakasıyla kaplı olup adanın ortalarına doğru buzlar bir hayli irtifa kazanır ve ada, kocaman bir beyaz kubbe görünümü alır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Atlas Okyanusu 0 m; en yüksek noktası: Gunnbjorn 3,700 m.
Doğal kaynakları: Çinko, kurşun, demir, kömür, molibden, altın, platin, uranyum, balık, fok balığı, balina, hidro enerji, petrol ve doğal gaz.
Coğrafi Not: Grönland Buz Katmanı, Antarktika`dan sonra dünyanın ikinci büyük buz kütlesidir.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 56,361 (Temmuz 2006 verileri) Nüfusun büyük kesimi batı kıyısındaki küçük kasabalarda yaşar.
Nüfus artış oranı: %-0.03 (2006 verileri).
Mülteci oranı: -8.37 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 15.4 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 69.94 yıl.
Erkeklerde: 66.36 yıl.
Kadınlarda: 73.6 yıl (2006 veriler).
Ortalama çocuk sayısı: 2.4 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 100 (1999).
Ulus: Grönlandalı.
Nüfusun etnik dağılımı: Grönlandalı %88, Danimarka ve diğerleri %12 (Ocak 2000).
Din: Evangelist Luthercilik.
Diller: Grönlandaca (Eskimo dialekti), Danimarkaca, İngilizce.
Yönetimi
Ülke adı: Geleneksel adı: Grönland.
yerel adı: Kalaallit Nunaat.
ingilizce: Greenland.
Bağımsızlık durumu: Grönland, Danimarka Krallığı’na bağlı bir adadır. Grönland’ın savunmasında ve dışişlerinde Danimarka söz sahibi olmakla beraber Grönlandlılar 1979’da yer alan bir anlaşma sonunda içişlerinde krallığa bağlı olmaktan kurtuldular.
Yönetim biçimi: Federal Demokrasi.
Başkent: Nuuk (Godthab).
İdari bölümler: 3 bölge; Avannaa (Nordgronland), Tunu (Ostgronland), Kitaa (Vestgronland).
Bağımsızlık günü: yok (Danimarka Krallığı’na bağlıdır).
Milli bayram: Haziran 21 (en uzun gün).
Anayasa: 5 Haziran 1953 (Danimarka Anayasası).
Hukuk sistemi: Danimarka.
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), NC, NIB (İskandinavya Yatırım Bankası).
Ekonomik Göstergeler
Ekonomiye genel bakış: Topraklarının ancak %1’i tarıma elverişli olduğundan buranın yerlileri olan Eskimolar balıkçılık ve avcılıkla geçinmektedir.
GSYİH: Satınalma Gücü paritesi - 1.1 milyar $ (2001 veriler).
Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %1.6 (1999 veriler).
İş gücü: 24,500 (1999 veriler).
İşsizlik oranı: %10 (2000 veriler).
Endüstri: Gıda maddeleri, el sanatları, post, küçük tersaneler.
Elektrik üretimi: 295 milyon kWh (2004).
Elektrik tüketim
Konum: Güney Asya, Arap Denizi ve Bengal Körfezi kıyısında, Burma ile Pakistan arasında yer almaktadır.
Coğrafi konumu: 20 00 Kuzey enlemi, 77 00 Doğu boylamı.
Haritadaki konumu: Asya.
Yüzölçümü: 3,287,590 km².
Sınırları: toplam: 14,103 km.
sınır komşuları: Bangladeş 4,053 km, Butan 605 km, Burma 1,463 km, Çin 3,380 km, Nepal 1,690 km, Pakistan 2,912 km.
Sahil şeridi: 7,000 km.
İklimi: Güneyde tropikal musondan kuzeydeki ılıman iklime kadar çeşitlilik görülmektedir.
Arazi yapısı: Güneyde yüksek ovalar (Deccan Yaylası), Gang arazisinde düzlükler, batıda çöller, kuzeyde Himalaylar yer alır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Hint Okyanusu 0 m; en yüksek noktası: Kanchenjunga 8,598 m.
Doğal kaynakları: Kömür, demir, manganez, mika, boksit, titanyum, krom, doğal gaz, elmas, petrol, kireçtaşı, işlenebilir arazi.
Arazi kullanımı: İslenebilir topraklar: %48.83.
daimi ekinler: %2.8.
Diğer: %48.37 (2005 verileri).
Sulanan arazi: 558,080 km² (2003 verileri).
Doğal afetler: Kuraklık, su baskını, yıldırımlı fırtına, deprem, tsunami.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 1,095,351,995 (Temmuz 2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %1.38 (2006 verileri).
Mülteci oranı: -0.07 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 54.63 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 64.71 yıl.
Erkeklerde: 63.9 yıl.
Kadınlarda: 65.57 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 2.73 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.9 (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 5.1 milyon (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 310,000 (2001 verileri).
Ulus: Hintli.
Nüfusun etnik dağılımı: Hint-Aryan %72, Dravidian %25, Moğol ve diğer %3 (2000).
Din: Hindu %81.3, Müslüman %12, Hıristiyan %2.3, diğer %4.4 (2000).
Dil: İngilizce, Hintçe, Bengali (resmi), Telugu (resmi), Marathi (resmi), Tamil (resmi), Urdu (resmi), Gujarati (resmi), Malayalam (resmi), Kannada (resmi), Oriya (resmi), Punjabi (resmi), Assamese (resmi), Kashmiri (resmi), Sindhi (resmi), Sanskrit (resmi), Hindustani.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler.
Toplam nüfusta: %59.5.
erkekler: %70.2.
kadınlar: %48.3 (2003 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi tam adı: Hindistan Cumhuriyeti.
kısa şekli : Hindistan.
ingilizce: India.
Yönetim biçimi: Parlamenter Federal Cumhuriyet.
Başkent: Yeni Delhi.
İdari bölümler: 28 eyalet ve 7 birleşik bölge; Andaman ve Nicobar Adaları, Andhra Pradesh, Arunachal Pradesh, Assam, Bihar, Chandigarh, Chhattisgarh, Dadra ve Nagar Haveli, Daman ve Diu, Delhi, Goa, Gujarat, Haryana, Himachal Pradesh, Jammu ve Kashmir, Jharkhand, Karnataka, Kerala, Lakshadweep, Madhya Pradesh, Maharashtra, Manipur, Meghalaya, Mizoram, Nagaland, Orissa, Pondicherry, Punjab, Rajasthan, Sikkim, Tamil Nadu, Tripura, Uttaranchal, Uttar Pradesh, Batı Bengal.
Bağımsızlık günü: 15 Ağustos 1947 (İngiltere’den).
Milli bayram: Cum
Günümüzde çiklet diye bilinen bir tür sakızı ilk çiğneyenler ise Meksika yerlileriydiler. Yerel bir ağacın özünü çıkartıyorlar, bir kapta kaynatıyorlar ve güneşte kurumaya bırakıyorlardı. Sertleşen bu ‘chickle’ (çikıl) adını verdikleri beyaz özü ise çiğniyorlardı. Kokusu ve lezzeti olmayan bu ilk sakızın günümüz sakızları ile çok bir benzerliği yoktu.
Sakızın hammaddesi ABD’ye ilk olarak Lopez de Sanna adlı bir Meksikalı general tarafından getirildi. Thomas Adam isimli bir müteşebbis bu sakız hammaddesini önce kimyasal yolla ucuz sentetik lastik elde etmek için kullandı.
Bunda başarılı olamayınca sakızı sert şekerleme ile kapladı. Bu şekilde güzel lezzet ve koku da kazandırdığı ilk ticari sakızları minik toplar halinde piyasaya sundu. Daha sonra da ince düzgün plakalar şeklinde satışa çıkardığı sakızlar için yaptığı yoğun tanıtım kampanyası sonunda işler ummadığı kadar iyi gitti. Bu, bilimsel bir başarısızlığın bir başka başarıyı yaratabileceğinin güzel bir örneğiydi.
Bugün dünyada üretilen bütün sakızlarda hemen hemen aynı maddeler kullanılır: Sakızın ana maddesine ilaveten başta şeker olmak üzere tatlandırıcılar ile lezzet ve koku veren katkı maddeleri. Bunların miktarları ve oranları sakızın tipine göre değişir. Örneğin kocaman balon yapılabilen sakızlarda ana madde daha fazladır.
Genellikle toplum içinde sürekli çiklet çiğneyenlerin bu davranışları görgüsüzlük hatta saygısızlık ifadesi olarak kabul edilir. Sakız aleyhtarlarından öğretmenler çocukların sınıfta konsantrasyonunu bozduğunu, anne ve babalar sakızı yutarsa sindirim sisteminin bloke olacağını, doktorlar da aşırı sakız çiğnemenin tükürük bezlerini kurutabileceğini ileri sürerler. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda çiklet çiğnemenin diş sağlığı açısından faydalı olduğu tespit edilmiştir.
Ağzımızdaki tükürük salgısı dişlere dayanıklılık sağlayan kalsiyum maddesini temin etmektedir. Çiklet çiğneyen bir insanın ağzı daha fazla tükürük salgıladığından dişlerin dayanıklılığının artmasına neden olmaktadır. Örneğin ballı bir dilim ekmek yenildiğinde ağızda oluşan asit iki saat süre ile etkisini korur. Eğer yedikten sonra çiklet çiğnenmeye başlanırsa, bu asitli ortam 20 dakika gibi kısa bir sürede yok olmaktadır.
Çiklet çiğnerken ağızdaki kasların hareketleri insanın iştahını ve sigara içme arzusunu da frenler, konsantrasyonunu arttırır, gerilimini azaltır, sinir ve kaslarını gevşetir. İşte bu nedenlerle ABD Silahlı Kuvvetlerinde Birinci Dünya Savaşı’ndan itibaren tüm savaşlarda yiyecek ve su ile beraber askerlere çiklet de dağıtılmıştır.
Peki sakızı yuttuğumuzda midemizde yedi yıl kaldığı doğru mudur? Sakız bir gıda maddesi değildir. Bu nedenle midemiz bu tür şeyleri sindiremez ama bu onların midemizde devamlı olarak kalacakları anlamına gelmez. Sindirilemeseler bile midenin asit yoğunluklu sıvı ortamından diğer sindirilemeyen şeylerle birlikte, bağırsaklar yoluyla vücudu terk ederler.
Konum: Orta Doğu’da, Basra Körfezi kıyısında, İran ve Kuveyt arasında yer almaktadır.
Coğrafi konumu: 33 00 Kuzey enlemi, 44 00 Doğu boylamı.
Haritadaki konumu: Orta Doğu.
Yüzölçümü: 437,072 km².
Sınırları: toplam: 3,650 km.
sınır komşuları: İran 1,458 km, Ürdün 181 km, Kuveyt 240 km, Suudi Arabistan 814 km, Suriye 605 km, Türkiye 352 km.
Sahil şeridi: 58 km.
İklimi: Daha fazla çöl iklimi hakimdir; kışlar soğuk, yazlar kuru, sıcak ve bulutsuz geçer.
Arazi yapısı: Daha fazla geniş ovalar, İran sınırında bataklıklar, İran ve Türkiye sınırı boyunca dağlar yer alır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Basra Körfezi 0 m; en yüksek noktası: Hacı İbrahim 3,595 m.
Doğal kaynakları: Petrol, doğal gaz, fosfat, sülfür.
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %13.12.
daimi ekinler: %0.61.
Diğer: %86.27 (2005 verileri).
Sulanan arazi: 35,250 km² (2003 verileri).
Doğal afetler: Kum fırtınaları, su baskınları.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 26,783,383 (Temmuz 2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %2.66 (2006 verileri).
Mülteci oranı: 0 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 48.64 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 69.01 yıl.
Erkeklerde: 67.76 yıl.
Kadınlarda: 70.31 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 4.18 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.01 den az (2001 verileri).
Ulus: Iraklı.
Nüfusun etnik dağılımı: Arap %75-%80, Kürt %15-%20, Türkmen, Süryani ve diğerleri %5.
Din: Müslüman %97 (Şii %60-%65, Sünni %32-%37), Hıristiyan ve diğer %3.
Diller: Arapça (Resmi), Türkçe, Kürtçe ve Süryanice.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler.
Toplam nüfusta: %40.4.
erkekler: %55.9.
kadınlar: %24.4 (2003 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi tam adı: Irak Cumhuriyeti.
kısa şekli : Irak.
Yerel tam adı: Al Jumhuriyah al Irakiyah.
yerel kısa şekli: Al Irak.
ingilizce: Iraq.
Yönetim biçimi: Başkanlık Tipi Cumhuriyet.
Başkent: Bağdat.
İdari bölümler: 18 bölge; Al Anbar, Al Basrah, Al Muthanna, Al Qadisiyah, An Najaf, Arbil, As Sulaymaniyah, At Ta’mim, Babil, Bağdat, Dahuk, Dhi Qar, Diyala, Kerbala, Maysan, Ninawa, Salah ad Din, Wasit.
Bağımsızlık günü: 3 Ekim 1932.
Milli bayram: İhtilal günü, 17 Temmuz (1968).
Anayasa: 22 Eylül 1968.
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: ABEDA, ACC, AFESD (Arap Ülkeleri Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu), AL, AMF (Arap Ülkeleri Para Fonu), CAEU (Arap Ülkeleri Ekonomik Anlaşmalar Konseyi), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), EAPC (Avrupa - Atlantik Ortaklık Konseyi), ESCWA (Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu), FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G-19, G-77, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IDB (İslam Kalkınma Bankası), IFAD (Uluslararası Tarımsal
Konum: Kuzey Avrupa’da, Grönland Denizi ve Kuzey Atlas Okyanusu arasında, İngiltere’nin kuzeybatısında yer alır.
Coğrafi konumu: 65 00 Kuzey enlemi, 18 00 Batı boylamı.
Haritadaki konumu: Arktik Bölge.
Yüzölçümü: 103,000 km².
Sınırları: 0 km.
Sahil şeridi: 4,970 km.
İklimi: Ilıman iklim, Kuzey Atlas Akımı ile değişkenlik gösterir, ılıman, rüzgarlı kışlar, yağmurlu, soğuk yazlar görülmektedir.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Atlas Okyanusu 0 m.
en yüksek noktası: Hvannadalshnukur 2,119 m.
Doğal kaynakları: Balık, hidro enerji, termal kaynaklar.
Doğal afetler: Deprem ve volkanik etkinlik.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 299,388 (Temmuz 2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %0.87 (2006 verileri).
Mülteci oranı: 1.74 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 3.29 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 80.31 yıl.
Erkeklerde: 78.23 yıl.
Kadınlarda: 82.48 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 1.92 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.2 (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 220 (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 100 den fazla (2003 verileri).
Ulus: İzlandalı.
Din: Evangelist Luthercilik %93, diğer Protestanlar ve Roma Katolikleri, diğer.
Diller: İzlandaca, İngilizce, Nord lehçeleri, Almanca.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler.
Toplam nüfusta: %99 (2003 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi tam adı: İzlanda Cumhuriyeti.
kısa şekli : İzlanda.
Yerel tam adı: Lyoveldio Island.
yerel kısa şekli: Island.
ingilizce: Iceland.
Yönetim biçimi: Anayasal Cumhuriyet.
Başkent: Reykjavik.
İdari bölümler: 23 bölge ve 14 şehir; Akranes, Akureyri, Arnessysla, Austur-Bardhastrandarsysla, Austur-Hunavatnssysla, Austur-Skaftafellssysla, Borgarfjardharsysla, Dalasysla, Eyjafjardharsysla, Gullbringusysla, Hafnarfjordhur, Husavik, Isafjordhur, Keflavik, Kjosarsysla, Kopavogur, Myrasysla, Neskaupstadhur, Nordhur-Isafjardharsysla, Nordhur-Mulasys-la, Nordhur-Thingeyjarsysla, Olafsfjordhur, Rangarvallasysla, Reykjavik, Saudharkrokur, Seydhisfjordhur, Siglufjordhur, Skagafjardharsysla, Snaefellsnes-og Hnappadalssysla, Strandasysla, Sudhur-Mulasysla, Sudhur-Thingeyjarsysla, Vesttmannaeyjar, Vestur-Bardhastrandarsysla, Vestur-Hunavatnssysla, Vestur-Isafjardharsysla, Vestur-Skaftafellssysla.
Bağımsızlık günü: 17 Haziran 1944 (Danimarka’dan).
Milli bayram: Bağımsızlık günü, 17 Haziran (1944).
Anayasa: 16 Haziran 1944.
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: AG (Avustralya Grubu), BIS (Uluslararası İmar Bankası), CBSS (Baltik Ülkeleri Konseyi), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), CE (Avrupa Konseyi), EAPC (Avrupa - Atlantik Ortaklık Konseyi), EBRD (Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası), ECE (Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu), EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi), FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Ul