Otomatik Odaklama Aydınlatıcı, zayıf aydınlatma koşullarında fotoğraf makinesinin otomatik odaklama işlemini gerçekleştirebilmesi için yeterli aydınlatma sağlamak için kullanılan, düşük güçte bir kırmızı ışık kaynağıdır.
Sony’nin Blu-ray Disc ortamındaki güçlü performanslı sert muhafazası sayesinde, son derece düşük elektrostatik şarj bulunur, bu da statik enerji üretilmesini ve toz çekmesini zorlaştırır.
(Ar.) (Kadın İsmi) - (bkz.Atik). Atike: Kureyş kabilesinden Zeyd b. Amr’ın kızıdır. Hicretten önce İslamiyeti kabul etmiştir. Medine’ye hicret edenler arasındadır. Hz.Ebubekir’in oğlu ile evlenmiştir. Abdullah, Taif te şehid olunca Hz.Ömer’le O şehid edilince Zübeyr b. el-Avvam ile, o da şehid edilince Hz.Hüseyin ile evlendi. Ve Hz.Hüseyin de şehid olunca şehid zevcesi olarak anıldı.
Otomatik Ses Seviyesi Sınırlandırma sistemi, kulaklık ses seviyesinin çok yükselmesini engelleyerek işitme bozukluklarını ve yakındaki kişilerin rahatsız olmasını engeller.
A method of applying dye to cloth which is covered in part with a dye resistant, removable substance such as wax After dying, the wax is removed, and the design appears in the original color against the newly colored background The cloth itself.
Originated in Java; a method of dyeing textiles Wax is applied to sections of material which are to remain uncolored; the dyes do not penetrate wax Once dyed, the wax can be removed by various methods, one of which is boiling Repeated waxing and dyeing re
A non-directional geometric type design with an East Indian influence The background has a tie-dyed appearance The word itself refers to a method of dyeing designs on cloth by coating with removable wax the parts not to be dyed. an Indonesian method of pr
Technique using hot wax as a resist applied with a tjanting tool; a drawing instrument with a cup and spout from which molten wax is poured onto fabric in a design Dye is then applied in progressive layers over the wax Batik is traditionally done on eithe
A Malay word, it refers to a method of creating designs by laying downwax on the parts of the surface not to be dyed. a traditional dyeing process in which portions of cloth are coated with wax and therefore resist the dye Batik fabrics are characterised
This fabric is dyed over wax resist in simple patterns. is a method of dyeing fabric by covering parts of the cloth with a wax design The cloth is dipped into cool vegetable dye which dyes the uncovered cloth, but does not melt the wax When the design is
Centuries-old fabric dyeing technique that uses wax to resist dyes Original designs are hand traced, then hand painted on both sides of the fabric using brushes or droppers Hot wax is applied to the design in the areas where color is not required The fabr
A method of dyeing cloth which involves the use of removable wax to repel the dye on parts of the design, where dye is not desired Batik originated in Indonesia.
A fabric dying process that uses wax as a resist, usually with layers of wax and colors applied, one over the other When the image is completed, the wax is removed to reveal the gradients of color in the image.
A method of producing printed effects by resist- dying, developed in Java A design is drawn on both sides of a cloth and the parts not to be colored by the first dye are covered with molten wax, which on solidification resists dyeing The cloth is crushed
An Indonesian method by which fabric is printed by coating with wax the parts of the textile that are not to be dyed; also, a patterned fabric created by such method. a dyed fabric; a removable wax is used where the dye is not wanted. dye with wax; 'Indon
İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi.
Sağlığa ve çevreye yönelik tehlikenin azaltılması amacıyla atık suyun arıtılması işlemi; ilkin mekanik işlemlerin kullanıldığı, daha sonra bunu biyolojik ve kimyasal işlemlerin izlediği bütünsel bir süreç.
(f.). 1. Yerin içine veya diğer bir şeye sokmak, batırmak, örtmek: Soğuk yerlerde bağ kütüklerini kışın gömerler. Kazı kesip karın içine gömdü. Ördek yumurtalarını gübreye gömmüştü. 2. (ölüyü) Mezara koyup örtmek, defnetmek. Filânı nereye gömdüler? Vefatı günü gömdüler. 3. Yerin içine saklamak, gizlemek: Eski zamanda zenginler paralarını gömerlerdi.
embed. to bury. to inter. to install. to set in. to build in. to sink. to inlay. to embed. to penetrate. to earth. to drive. to counter-sink. to pitch. dig oneself in. entomb. nest.
Kızılötesi (IR) ve RF kulaklarda, kablosuz ağ menzili dışına çıkıldığında ya da verici ile kulaklıklar arasında bir engel meydana geldiğinde rahatsız edici bir cızırtı duyulabilir. Otomatik Susturma, alınan sinyal yeniden kabul edilebilir bir seviyeye gelinceye kadar bu gürültüyü susturur.
Yerkürenin katı dış kabuğuna (litosfer) ait kimyasal özellkleri kapsar. (Çeşitli kimyasal bileşimdeki mineraller ve bunların ayrışma ürünleri olan kimyasal elementler.)
(i. F. A. musiki). Klasik Türk musikisinde bir kâr çeşidi. Bu çeşit büyük ve uzun kâr’da, eserin güftesindeki makam adları geçtikçe o makam yapılır ve bu şekilde birçok makam dolaşılır.
(i.). Ekmek ile beraber yenilen şey, ekmeğe katılan peynir, yemek vs. Katıksız ekmek pek aç olmadıkça boğazdan geçmez. Katık bahası = Vaktiyle işçiye ve askere katık bedeli olarak verilen belirli para.
Ekstra büyük, geniş LCD dokunmatik ekran güneşli açık mekanlarda bile mükemmel renk, kontrast ve ayrıntılara sahip net görüntüler sağlar. Fotoğraf makinesi ayarları doğrudan dokunmatik ekran üzerinden yapılabilir.
(i. Y.). 1.Aritmetik, cebir, geometri gibi müsbet ilimlerin ortak adı. 2.Eski Yunanca matesis kelimesi matematik kelimesinin köküdür ve ben bilirim anlamına gelmektedir. Daha sonradan sırasıyla bilim, bilgi ve öğrenme gibi anlamlara gelen μάθημα (máthema) sözcüğünden türemiştir. μαθηματικός (mathematikós) öğrenmekten hoşlanan anlamına gelir. Osmanlı Türkçesinde ise Riyaziye denilmiştir. Matematik sözcüğü Türkçeye Fransızca mathématique sözcüğünden gelmiştir. 3.Matematik insanlık tarihinin en eski bilimlerinden biridir. Çok eskiden matematik, sayıların ve şekillerin ilmi olarak tanımlanırdı. Matematik de diğer bilim dalları gibi geçen zaman içinde büyük bir gelişme gösterdi; artık onu birkaç cümleyle tanımlamak mümkün değil. Matematik bir yönüyle resim ve müzik gibi bir sanattır. Matematikçilerin büyük çoğunluğu onu bir sanat olarak icra ederler. Matematik, başka bir yönüyle bir dildir. Galileo Galilei tabiat matematik dilinde yazılmıştır der. Matematik başka bir yönüyle de satranç gibi entelektüel bir oyundur. Kimi matematikçiler de ona bir oyun gözüyle bakarlar.
Aslında çok eğlenceli olabilecek matematik bizlere katı formüllerle ve mantığın kolay kabul edemeyeceği ifadelerle öğretilince bir kabus olup çıkıyor. Artının artı ile, eksinin eksi ile çarpım sonucu artı iken artı ile eksinin çarpım sonucu eksi oluyor. Peki bunun mantıki izahı nedir? Yani -5 derece sıcaklıkla -8 derece sıcaklığı çarpınca sonuç +40 derece olup ortalık ısınıyor mu?
Tabii bu bir şaka, şaşırtmaca. Esas bilmemiz gereken (-2)x(-2)=(+4) diye bir eşitlik yazdığımızda, bunun sadece rakamların ve önlerindeki işaretlerin belirlediği mantıksal bir denklem olmadığı, bir beyan, bir ifade olduğudur.
Eğer sayıları bir çizgi üzerinde gösterirsek, ‘-1’ sıfırın eksi tarafındaki ilk sayı olarak düşünülebilir ama eşitlik içinde bu böyle değildir. Çizginin neresinde olursanız olun bir adım geri atmaktır. Yani çizgide ‘+4’ noktasında iseniz ve ona ‘-1’ ilave ederseniz, bir adım geri atarak ‘+3’e gelmiş olursunuz.
Toplama ve çıkartmada nispeten kolay olan bu açıklama, iş çarpmaya gelince biraz zorlaşıyor. Örneğin haftanın 5 günü işe otobüs ile gidip geliyorsunuz. Her sefer bir milyonluk bir biletle yapılıyor. 10 milyon tutarında 10 tane bilet aldınız. Her gün gidiş-geliş kullandıkça iki tanesi eksiliyor. Bunun eşitlikteki yeri ‘-2’ dir. Siz bu işi 5 gün süresince yani 5 kere yaparsanız (-2)x(+5)=(-l0) olur ki biletler biter.
Diyelim ki bayram tatilinin iki günü o haftanın perşembe ve cuma günlerine denk geldi ve tatil. Bu sefer yapmanız gereken hareketi yapmıyorsunuz. İki günlük 4 bileti kullanmıyorsunuz. Bu hareket yapmanız gerekene göre negatif yani ters yönde bir harekettir. Her gün bilet almak yerine iki gün süresince hiç bilet kullanmıyorsunuz. İki kere negatif hareketi ‘-2’ bilet üzerinde yapınca o hafta elinizde (-2)x(-2)=(+4) bilet kalıyor.
Hala biraz karışık değil mi? Bir örnek daha verelim. Bir eşitliğin başına ‘-2’ yazdığınız zaman başlangıçta bu sizin sıfır noktasından iki kere geri sıçrayarak ‘-2’ noktasına ulaşacağınız anlamına gelir. Ama siz yapacağınız bu hareketin tam tersini yani negatifini iki defa yapıyorsunuz. Sıfırdan ‘-2’ye sıçrama hareketini iki kere ters yönde (-2) yapıyorsunuz ve sonunda ‘+4’ noktasına ulaşıyorsunuz. Ters bir kararın tersini yapınca doğruyu buluyorsunuz yani.
(i. A. «natk» dan if.) (mü. natıka). 1. Söyleyen, lâkırdı eden, nutka gelen. 2. Düşünen, zekâ sahibi. Hayvân-ı nâtık = İnsan. 3. Bir ifadeyi içine alan: Beş yüz lira alacağım olduğunu nâtık bir senet. Gayr-ı nâtık = Söz söyleyemeyen ve düşünemeyen, hayvan.
TV ilk kez açıldığında, ekranda çıkan mesajlar, kullanıcıya TV’sinin tüm alınan kanallara göre ayarlanmasını isteyip istemediği sorulur. Evet yanıtı verilirse, tüm kanallar otomatik olarak ayarlanır. Hayır yanıtı verildiğinde, kullanıcı tek tuş ayarlama ya da el ile ayarlama işlevini kullanabilir.
Seçilen Sony DVD kaydedicilerde bulunan ve kaydedilmiş TV programının adını otomatik olarak DVD başlık listesine ekleyen, zaman tasarruflu ve kullanışlı bir özelliktir. Ad bilgisi yayıncının Teletekst hizmeti tarafından sağlanır.
CRT arkadan projeksiyonlu TV’nin ön panelinde bir düğmeye basıldığında, gerçek resim saflığını sağlayacak kırmızı, yeşil ve mavi CRT’lerin birleşimini otomatik olarak ayarlar.
Bu işlev, parçalar arasında otomatik olarak 3’er saniyelik boşluklar yerleştirilmesini sağlar. Bu özellik sayesinde AMS özellikli bir kaset deck’i, kayıtlı parçanın başlangıcını çok daha kolay biçimde bulacaktır.
Otomatik Etiket işlevi, ayrı ayrı istasyonlardan yayınlanan teletekst mesajlarından alınan ek bilgileri kullanır. Tanımlama etiketi, ön-ayarlı istasyonu otomatik olarak tanımlamak için kullanılır.
Bir menkul kıymet yada menkul kıymet grubununfiyat ve/veya işlem miktarının, belirlenen bi r süre içerisinde belirlenen bir parametreyi aşan bir değişim göstermesi durumunda, o menkul kıymetlere aitişlemlerin geçicibir süre için otomatik olarak durdurulmasıdır.
Video kasetlerden en iyi sonuçları almak için video kafalarının kayıtlı video izi bilgisine en iyi şekilde temas etmesi gerekmektedir. Gelişmiş bir elektro mekanik sistem, bunun, el ile ayarlama gereksinimi olmadan yapılmasını sağlar.
Düşük aydınlatmalı ya da karanlık ortamlarda doğru odaklamanın ve çerçevenin ayarlanması çok zordur. Parlak gün ışığından, tamamen karanlık ortamlara kadar her türlü aydınlatma koşulunda çekim yaparken AF aydınlatıcı nesneyi otomatik olarak aydınlatarak fotoğraf makinesinin doğru biçimde odaklama yapmasını sağlar. Bu durum aydınlatma koşulları ne olursa olsun net biçimde odaklanılmış, güzel fotoğrafların çekilmesini sağlar.
Düşük ya da yüksek ışık koşullarında çerçevenin belirlenmesine yardımcı olmak için CCD kazanımı hafifçe artırılarak pozlamadan hemen önce LCD vizörde ekstra parlak görüntü sağlar.
Otomatik Poz (AE) braketi özelliğiyle fotoğraf makinesi aynı resmi, üç farklı pozlama ayarında ayrı ayrı çeker: ayarlanan pozlamada, bir adım açık ve bir adım koyu (kullanıcı tarafından seçilebilir) çekilir. Kullanıcı hangisinin daha iyi olduğuna sonradan karar verebileceğinden, bu işlev özellikle zorlu aydınlatma koşullarında fotoğraf çekerken ya da fotoğrafı doğru çekmek için tek şansınız varsa çok işe yarayacaktır.
Sony DVD kaydedicinizdeki, sahnede ya da ses düzeyinde belirgin bir değişiklik olma zamanına göre bir bölümü otomatik olarak işaretleyen akıllı bir özelliktir. Bölümler kullanımı kolay bir grafik kullanıcı arayüzünde (GUI) görüntülenir ve böylece en sevdiğiniz sahneleri hızlıca bulabilirsiniz.
Otomatik Surround modunda, uygun Dolby® Pro Logic® sinyaliyle yayınlanan bir program algılandığında Dolby® Pro Logic® dekoderi otomatik olarak devreye sokulur.
01.01.1998 ile 31.12.2100 arası tarihlerin kayıtlı olduğu saatli radyo. Bu, aygıtın tarihi bir kez ayarlandığında, bir kez daha ayarlama gerektirmeden (31 günden az olan aylar ve artık yıllar da dahil olmak üzere) her zaman doğru olacağı anlamına gelmektedir.
Zamanlayıcıda standart oynatım moduna göre bir program yapılmışsa ancak kasetteki kalan süre program için yeterli değilse, tüm programın kaydedilmesi için kaset hızı otomatik olarak uzun oynatıma (Long play) geçirilir.
ATP (Otomatik Tuner Belleği), tüm mevcut kanalları otomatik olarak belleğe alan bir işlevidir. ITP (Akıllı Tuner Belleği), bellekteki kanalları, kanal adına ve ShowView® numarasına göre sıralar ve ayrıca saati otomatik olarak ayarlar ve düzeltir.
practical. pragmatic. capable of being put into practice in everyday life. handy. useful. applied. down-to-earth. sensible. application. putting into practice. practical experience / knowledge / skill. down- to-earth. functional. in- service training. pra
Düşük veya yüksek düzeyde radyasyon yayınlayan atık. Atomik çağın başlangıcından bu yana, radyoaktif atıklar çözülememiş ve büyüyen bir sorun oluşturmuştur. Nükleer silahlar üretilirken, kullanılan yakıtın işlemden geçirilmesi sonucunda ortaya yüksek düzey radyoaktif atık denilen bir atık çıkmaktadır. Bu atıklar genellikle sıvı, kimi zaman katılaştırmış biçimde saklanmakta ve binlerce yıl boyunca çevre için tehlike arz etmektedirler. Tıbbi ve endüstriyel faaliyetler sonucunda ortaya çıkan düşük düzey radyo aktiflerin de dikkatli olunmadığı takdirde, tehlikeli olabildikleri bilinmektedir.
Üst bacağın arka kısmı, arka bacağın dış tarafı ve siyatik siniri boyunca yayılan ağrıya siyatik denir. Ağrı, bazen birdenbire gelir. Bazen de yavaş yavaş ilerler. Otururken, kalkarken, uzanırken hareketler zorlukla yapılır. Belkemiğinin aşağı bölgesi, hassastır. Ağrılar yürürken, öksürürken ve gerinirken daha da artar. Halk arasında sinir romatizması da denir. Nedeni, omurlar arasında kıkırdak disklerin yerinden oynaması, yani disk kayması, omurganın alt bölümünün iltihaplanmış veya zedelenmiş olması, dizkapağı iltihabı veya sinir iltihabıdır. Tedavinin ilk şartı yatak istirahatidir. Ayrıca yatak altına kalın bir tahta koymalı, iki yastıktan fazla da yastık kullanmamalıdır. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler kullanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Andızotu.
Hazırlanışı : İki adet andızotu kökü dövülüp, ağrılı yerlere sürülür. 3 saat sonra ılık suyla yıkanır.