Türkçe Sözlük
(i.). 1. Uzunluk, Ar. tûl: Boyunu, enini ölçmek, bu arsa ensiz ise de boyu çoktur. 2. Yükseklik, Ar. irtifa: Ağacın boyu. 3. Bedenin uzunluğu ve yüksekliği, Osm. kad, kamet: Boyu uzun, boyu kısa adam, adam boyu. 4. Tam ve münasip kamet, kadd-i mevzûn: Bir kadında boy olmazsa güzelliği de görünmez. 5. Hacim, büyüklük derecesi: Sattığı sandıklar birkaç boydur. 6. Bir aşiretin bölündüğü oymakların beheri: Boy beyi. Boy atmak = (Çocuk) uzamak, boy hasıl etmek. Boy almak = Tam boyunu bulmak, lüzumu derecede uzamak. 2. Boyun ölçüsünü almak, bode uzamak. Boyu uzun = 1. Uzun, Ar. tavil, medîd: Boyu uzun günler. 2. Uzak, bait: Boyu uzun yer. Boyunun ölçüsünü almak = Had ve değerini anlamak. Boyla beraber = Adam boyu uzunluğunda. Boy bos = Kad ve kamet, Fars. mevzûn endâm, Fars. yâl ü bâl: Boyu bosu yerinde. Boy boy = Çeşitli uzunlukta: Boy boy ağaçlar. Bir karış boy = Pek kısa boy. Boyca = 1. Uzunluk cihetinden, tûlen: Tarlayı boyunca ölçmek. 2. Boyla beraber, endam uzunluğunda: Boyunca bir kürk giymiş. Boyca evlâdı yetişmiş, boyunu almış. Boyunca kalıbını basmak = Kuvvetle taahhüt etmek, kabullenmek. Boy çekmek = (çocuk) Uzamak, boylanmak, boy peyda etmek. Boy sürmek = Uzamak, boylanmak. Boy göstermek = Değerini ortaya koymak. Boyuna = Boyunca, Ar. tûlen: Arsayı boyuna ölçmek, yolun boyuna ağaç dikmek. Boy vermek = (nehir) Adam boyu derinliğinde olmak. Adam boyu = Orta boyda bir insanın boy ölçüsü: Bir iki adam boyunda bir ağaç, bir buçuk adam boyunda su vardır. Aşağı, alçak boy = Ar. kasîr-ül-kame. Orta boy = Ar. mutavassıtül-kame. Uzun boy = Ar. tavîl-ül-kame.
Türkçe Sözlük
by NedirSor