(f.). 1. Bir şeyi, parçaları büsbütün ayrılmayacak derecede ortadan ayırmak, çatlak hale getirmek. Bu bardağı kim çatlattı? Değneğimi çatlattım. 2. Sıkıntıdan veya çok yemekten patlayacak dereceye getirmek: Adamı çatlatmayın. 3. Çok kıskandırmak, hasetten pek muztarib etmek: Düşmanının muvaffakiyetini söyleye söyleye herifi çatlattım. 4. (atı) Çok koşturup telef etmek: Atını çatlattı. Topuk çatlatmak = Çok koşmak.