(i. F. «çengâl» den). 1. Demirden, asılı ve bir şey asmaya mahsus büyük kanca: Kasap çengeli. Ar. külüb. 2. Kanca, ucu eğri demir. 3. Eskiden işkenceli idamlarda çengele asmak cezası. Çengele gelmek = Bu suretle asılmak. Çengel takmak = Asılmak, bir işe yapışıp artık ayrılmamak. Kuyu çengeli = Kuyuya düşen kova vesair şeyleri tutup çıkarmaya mahsus Alet. Bu Alet ipe takılı bir büyük yahut demirden bir halkaya bağlı birkaç küçük çengelden ibarettir. Çengel şekil ve suretinde olan: Çengel burun.