(i. F. çâr = dört, yek = bir). 1. Dörtte bir, Ar. rubû: Bir elmanın çeyreği. 2. Saatin dörtte biri, on beş dakika: Her çeyrekte bir hap almalı. Bir saat bir çeyrekte gidilir. 3. Mecidiye denilen gümüş sikkenin dörtte biri ki, beş kuruşluk bir gümüş sikkedir: Bunu bir çeyreğe aldım (bugün mecidiye birimi olmadığı halde beş kuruşa yine çeyrek denmektedir).