(i. F.). 1. Malûmatlı, bilen, vâıf: Bu sırra agâh mısın? Ben, bu işten Agâh değildim. 2. Uyanık, müteyakkız, basiretli. Bu ikinci mânâ ile sıfat terkibi dahi teşkil eder: Dil Agâh = Kalbi uyanık, gönül adamı.
(Fars.) (Erkek İsmi) 1.Bilim, bilgi, ilim. Ehl-i daniş: Bilgi sahipleri. Daniş-Merd: Bilgili, Tanzimattan önce kadıların yanında stajer olarak çalışan kimse. - Danişmend: Sultan Melikşah’ın alimlerinden emir Danişmend’in kurmuş olduğu bir Türk devlet ve sülalesi.
(i. Al.). 1.En iyi: Elinden bu işin daniskası gelir. 2.Katmerli. 3.Daniska Bir şehir adıdır Almanca danzig kentinin adından Türkçe’ye halk ağzında daniska olarak geçmiştir. Eskiden Almanya’dan danzig yoluyla gelen alışveriş nesnelerinin üzerinde danzig markası vurulurdu. Oldukça iyi ve sağlam olan bu mallar, halk arasında beğenilir, tutulurdu. Bir şeyin en iyisi, en ileri noktası anlamında bu söz kullanılır. Aslında daniska kötü gibi algılansa da anlamı kalteli ve iyi anlamına gelir.Saçma bir söz kullanıldığında en üst düzeyde saçmalama anlamında Saçmalığın Daniskası sözü kullanılır.
to consult with. to confer with. to ask sb's advice on a matter. advise. ask for advice. confer. consult. hold consultation. refer. take counsel. take information.
(i. F.). Bazı Farsça kelimelere katılarak zaman veya mekân gösteren mürekkep kelimeden meydana gelir: Seyir-gâh = Seyir yeri. Namaz-gâh = Namaz yeri. Seher-gâh = Sabah vakti.
Müşterilere, sermaye piyasası araçları ile bunları ihraç eden ortaklık ve kuruluşlar, şirket birleşme ve el değiştirmeleri, şirketlerin finansman ihtiyacının karşılanması hakkında ve benzeri konularda yönlendirici nitelikte yazılı veya sözlü yorum ve yatırım tavsiyelerinde bulunulması faaliyetidir.