(f.). 1. Destek koymak, Osm. ittikâ ettirmek: Binaya bir destek dayamak, başına kolunu dayamak. 2. Bir şeye istinat ettirmek, alıştırıp durdurmak: Merdiveni duvara dayamak, arkasını ağaca dayamak. 3. Şiddetle vermek, teslim etmek, yollayıvermek, bırakıvermek: Gider gitmez bir acı kahve dayadılar, sabahleyin kendisine çocuğu dayarlar.