(i. A.) (c. gurur). 1. Parlaklık, parlama, parlayan şey. 2. Fecrin ilk ışığı. 3. Yeni başlayan ay, bir günlük hilâl: Gurre-i garrâ. 4. Hicrî ayların birinci günü: Selh mukabili. Gurre-i Muharrem = Muharremin ilk günü. 5. Atın alnındaki beyaz leke, Ar. sabâh-ül-hayr. 6. (fıkıh) Dü şürülen cenine karşılık suçlu için lâzım gelen diyet, mal.
(i.). 1. iç: Ağacın özü. 2. iç, kalb. 3. Bir şeyin hâlisi, asıl mayası, cevher. 4. Hulâsa, kaymak, bir şeyin en yağlı ve yapışkan kısmı: Toprağın özü, özlü toprak. Çıbanın en derininde bulunan katı irin. Kendi, zât. Özüm = Kendim. Özünüz = Kendiniz, zâtınız. Oz gözüyle = Kendi gözüyle. Oz özüne = Kendi kendine. Ozü sözü bir = Sözü yaptığına uygun. Ozkuşu = Su çulluğunun bir çeşidi. 7. Hâlis, sâf: Oz demir. 8. Doğrudan doğruya, gerçek, hâs: Oz kardeşi, öz oğlu.
(Tür.) 1.Bir kimsenin betiği, manevi varlığı. 2.Bir şeyin temel öğesi. 3.Kan bağı ile bağlı olan. 4.Katıksız, an. 5.Çay, dere. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.