(i. aslı gen). 1. Bol, Ar. vâsi: Geniş yol, geniş meydan. Geniş boru, delik. 2. Enli, Ar. arîz: Geniş kumaş. 3. mec. Laubâll, kayıtsız: Onun mezhebi geniş. 4. Ferah, kolay, sühûletli: Onun hali geniştir. Geniş gönüllü; kayıtsız, gamsız. 5. Demirci Aletlerinden bir çeşit rende.
Geniş açılı objektif sayesinde, fotoğrafını çekeceğiniz kişiden veya alandan uzaklaşmanıza gerek kalmadan her fotoğrafa çok daha fazlasını sığdırabilirsiniz. Bu özellik manzara ve parti çekimlerinde ve kareye daha fazlasını sığdırmak istediğiniz tüm durumlarda en büyük yardımcınız olacak.
Her zaman açık ve ultra hızlı olan Geniş bant, size saniye 24 MB veya üstü hızlarda yüksek hızlı karşıda ve karşıdan yükleme sunan sürekli bir Internet bağlantısıdır. Telefon hattınızla bir arada çalıştığından, her iki dünyanın en iyisine sahip olabilirsiniz: sabit kablolu hattan konuşurken aynı anda Internet’i kullanma. Internet’te müzik, e-kitap, video akışı ararken veya yalnızca gezinirken içeriğe daha hızlı ve daha az gecikmeli (tabi gecikme olursa) olarak erişirsiniz. Geniş bandın şimdi dünyanın her tarafından kullanılmasının nedeni budur: dizüstü bilgisayarlardan ve PC’lerden cep telefonlarına, BRAVIA HDTV’lere ve PlayStation® oyun konsollarına… yapmak istediğiniz ne olursa olsun World Wide Web’e hızlı ve kolay bir şekilde bağlanma.
Bir televizyonu tanımlamak için kullanıldığında, geniş ekran genellikle DVD ve HDTV yayınları izlemek için en uygun oran olan 16:9 en boy oranını ifade eder.