(i. F. gird = dönüm, bâd = yel). Bir yerde dönerek toz toprağı kaldıran ve bazen yapıları yıkıp ağaçları söken şiddetli rüzgâr, kasırga, sarsar, yel çevrintisi.
(GİRD-AB) (i. F). 1. Su çevrintisi, girve, aylanma. 2. (denizcilik) Ters taraflardan gelen iki akıntının kavuşmasından veya bir akıntının yolunda bir engele tesadüfünden, yahut denizin birdenbire derinleşmesinden hasıl olan çevrinti. 3. mec. Muhâtaralı, çok tehlikeli yer, Ar. mühlike: Bir girdâba düştüm.
i., f. kuşak, kemer; korse, kuşak gibi saran herhangi bir şey; ağacın üzerinde kuşak şeklinde kabuğu soyarak yapılan halka; yüzük kaşı; f. kuşatmak, kuşakla sarmak; kabuğunu soyarak ağacı kurutmak.
(i. F.) (c. Şâgirdân). 1. ilim veya san’at, tahsilde bulunan talebe, öğrenci. 2. Bir işi öğrenmek üzere bir üstâda bağlı bulunan genç çırak, yamak: Marangoz, çilingir şâgirdl.