(i. A. Fr. Franc’dan). Bu kelime Ortaçağ’da teşekkül ederek, o sıralarda Franklar’ın ve bilhassa Charlemagne’ ın hükmü altında bulunanlara ve zamanla genişleyerek bütün Avrupalı lar’a dendi. Frenk, Avrupalı, hasseten Fransız, tâife-i efrenc. (tıp) DS-ül-efrenc: = Firengi hastalığı.
(i. A.) (mü. efrenciyye). Frenkler’e yani Avrupalılar’a mensup ve ait: Tarih-i efrencî, elsine-i efrenciye = Avrupa tarihi, Milâdî tarih, Avrupa dilleri, (tıp) Frengi hastalığına ait: lllet-i efrenciyye.
Komşuları: Güneyde ve Doğuda Brezilya, Batıda Surinam, Kuzeyde Atlas Okyanusu.
Önemli Şehirleri: Cayenne, Saint-Laurent-du-Maroni.
Din: Katolik %87, Protestan %3.9, Dindışı %3.5.
Dil: Fransızca.
Yönetim Biçimi: Denizaşırı il.
Tarih: Bölge 1500 yıllarında İspanyollar tarafından bulunmuş, ilk yerleşim merkezi de 1604’te Fransızlar tarafından kurulmuştur. Sırasıyla Hollanda, İngiltere ve Portekiz denetimine girdikten sonra 1817’de bir Fransız sömürgesi haline gelmiştir. Çoğunlukla Fransızca konuşan halk 1848’den bu yana Fransız yurttaşları olarak kabul edilmektedir. 1970’ten sonra Fransız Guyanası Fransız meclisinde 2 üye tarafından temsil edilmeye başlandı.
Komşuları: Büyük Okyanus’un Güneyinde Adalar Grubu.
Önemli Şehirleri: Papeete.
Din: Protestan %46.6, Katolik %39.4, Diğer %15.
Dil: Fransızca.
Yönetim Biçimi: Deniz Aşırı Toprak.
Tarih: Büyük Okyanus’un güneyinde 105 adadan meydana gelen bir ada grubu. Adaların çoğu 1767’de denizci Samuel Wallis tarafından bulunmuştur, ama 1 yıl sonra Fransız Louis de Bouganville bölge üstünde hak iddia etmiştir. 1850’den önce adaların çoğu Fransız himayesine girmiş, 1880’lerde de bütün grup bir Fransız sömürgesi haline getirilmiştir. 1946’dan bu yana bölge halkı tam Fransız yurttaşı sayılmakta ve ulusal meclise iki temsilci göndermektedir.
(s)., (i). Fransa'ya, Fransızlara veya Fransızcaya ait; (i). Fransızlar; Fransızca. French chalk terzi tebeşiri. French curve (müh). eğri çizmede kullanılan plastik şekil. French doors çift kanatlı camlı kapı. French dressing sirke ve çiçek yağından
(FİRENGİ) (i. F.). t. Avrupalılar’a ait veya mahsus: Raks-ı Frengi. 2. Bir tenasül uzvu hastalığı ki, vaktinde tedavi görmezse öldürücü olmaktan başka, nesilden nesle geçer; bize Avrupa’dan veya Avrupa’ya da Amerika’dan geçmiştir: Frengiye tutulmak, frengisi olmak. 3. Gayet kuvvetli ince ip. 4. Kilidin bir kısmı, (denizcilik) Frengi locası = Denizden fırtına ile içeriye giren veya gemi yıkanırken biriken suyun çıkması için bordaya açılan delikler. Frengi lombarı = Yine bu maksatla açılan ufak lombarlar, delikler. Frengi morulası = Frengi deliklerini tıkamaya yarayan tıpalar.
Zührevi bir hastalıktır. Bulaşıcıdır. Tıp dilinde sifilis denir. Frengili kadının doğurduğu çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel ilişkiyle geçer. Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra belirtilerini göstermeye başlar. Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara meydana gelir. Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da görülebilir. Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır ve sertleşir. Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye başlar. 6 ay sonra ise, mikrop vücudun belli başlı organlarına oturur. Tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir. Penisilin tedavisi ile iyi sonuç alınır. Aşağıdaki reçeteler de kullanılabilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Saparna, su.
Hazırlanışı : 4 bardak suya 50 gram saparna konur. 20 dakika kaynatılıp süzülür. Günde 3 kere birer çorba kaşığı içilir.
(I. Fransızca: franc’ın Arapça’laşmışı: efrenc). Avrupalı. Frenkarpası = Sütlaç ve çorba yapılan kabuksuz arpa. Fransızca: orge perli. Frenküzümü = Şurubu yapılan ufak taneli meşhur bir cins meyve. Frenkincirl = Kaktüs denilen bitkinin bir çeşidi ki, meyve de verir. Frenk patlıcanı = Vaktiyle domatese verilen isim. Frenk patı = Fransızca «reine marguirite» denilen bir çeşit pat, çiçek. Frenk sicimi = Avrupa’dan gelen iyi bükülmüş bir sicim. Frenk gömleği = Kolalı gömlek (Avrupa’dan gelme daha birçok şeylere bu isme izafetle yapılmış mürekkep isimler verilmiştir).
(i. botanik). Atlasçiçeğigillerden, yaprakları etli yayvan ve dikenli bir bitki ve bunun meyvesi (opuntia ficus india). Buna firavun inciri veya Hint inciri de denir.
(chervil): Maydanozgillerden ıtırlı bir bitkidir. Birçok çeşidi vardır. Kullanıldığı yerler: İdrar ve aybaşı kanı söktürür. Basur memelerinin verdiği şikayetleri giderir. Suyuyla kirpiklere kompress yapılırsa, uzamalarını sağlar.
(ribes rubrum): Taşkırangillerden; bir çalıdır. Yemişi uzun salkım şeklinde olup, taneler, ufak ve kırmızıdır. Tadı mayhoştur. 150 kadar türü vardır. Daha çok şurubu yapılarak kullanılır. İçeriğinde organik asitler vardır. Kullanıldığı yerler: İştah açar, hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir. Böbreklerdeki taşların düşürülmesine yardımcı olur. Karında toplanan suyu söker. Karaciğer şişliğini giderir. Sarılığı giderir. Romatizma ve mafsal kireçlenmelerinde de faydalıdır. Sindirim yollarındaki iltihapları temizler. Şurubu, çok besleyicidir.
(i.). 1. iyi hava alan, havadar: Pek havalı bir yer, bir evdir. 2. Bir türlü havası olan: Güzel, sıcak, soğuk havalı yer. 3. Derece ve perdesi olan: Havalı, nişan, çalgı, harfler.