(i. F.). Birinin veya herkesin iyiliğini arzu edene mahsus: Hayrhâhâne fikirler, hayr-hâhâne öğütler. Hayırhahlıkla, birinin veya herkesin iyiliğini isteyerek: Ben size hayr-hâhâne söylüyorum. (bk.) Hayırhah.
(i. F.). Birinin veya herkesin iyiliğini arzu edene mahsus: Hayrhâhâne fikirler, hayr-hâhâne öğütler. Hayırhahlıkla, birinin veya herkesin iyiliğini isteyerek: Ben size hayr-hâhâne söylüyorum. (bk.) Hayırhah.
(HAYRAT) (i. A. c.) (m. hayret dilimizde kullanılmamıştır). Sevap için yapılan şeyler, vakıf işleri, hayır müesseseleri, câml, medrese, köprü ve çeşme gibi, toplumun işine yarayacak te’sisler: Filânın hayrâtı çoktur, çok hayrat bırakmıştır. Halk dilinde müfret gibi de kullanılır: Bir hayrat yaptı.