(i. A.). 1. Ölme: Birçok hayvan helâk oldu. 2. Sarf, telef, mahv, berbâd olma: O kadar servet helâk olup gitti. 3. Çok yorma, büyük yorgunluk, zebûn düşme: Bu yol bizi helâk etti. Çocuk ağlaya ağlaya helâk oldu.
(i. A.). 1. Şer’an kullanılabilen ve yasak olmayan şey. Haram zıddı: Ticaretten olunan kâr helâldir. 2. Nikâhlı ve meşrû karı ve koca: İnsan helâlinden başkasına şehvet gözüyle bakmamalıdır. Helâl etmek = Helâl olsun diyerek bir şeyi terkedip hakkından vazgeçmek.