s. ters; aksi; yoldan çıkmış, ahlâksız, sapık, huysuz, kotü huylu. perversely z. aksilikle; ahlâksızca. perverseness, perversity i. sapıklık, ahlâksızlık; yoldan çıkma; aksilik.
f., i. saptırmak, ifsat etmek, ayartmak, dalâlete sürüklemek; alçaltmak; ters anlam vermek, yanlış izah etmek; i. cinsi sapık kimse .perversive s. yanıltıcı.
(i. F„ ten = vücut, perverden = beslemek). Vücudunu iyi beslemeye düşkün olan, yiyip içmekle ve kendi keyif ve rahatıyla uğraşan, kendi rahatını her şeye tercih eden.