(i. A.). 1. Şeref, haysiyet: Bu müberek günün hürmetine. 2. Saygı, riayet, itibar, ikram, İzâz: Misafire hürmet etmek şarttır. 3. Bir şeyin şer’an harâm olması, haramlığı: Şarabın hürmeti.
(I.). 1. Şeref, haysiyet ve itibar sahibi, saygıya değer. 2. mec. Büyük, okkalı. 3. Osmanlılar’ca Hıristiyan piskopos ve metropolidlere verilen resmî unvandır: Selânik Rum metropolidi hürmetlû felsnca efendi.
(i. F.). 1. İcat ve ihtiraa alt veya muktedir: Bu adamın ihtirâkârâne bir yaradılışı vardır. 2. İhtirâ sahiplerine yakışır surette: ihtirâkârâne bir tarzla.