(f.). 1. Dokunmak, ilişmek. 2. Can acıtmak, üzüntü vermek, Osm. eza ve cefa etmek: Uslu çocuklar hayvanları incitmezler. 3. Kalb kırmak: Hassas adamdır, incitmeyin. 4. Ağrılı veya yaralı bir organa dokunup ağrıtmak: Kolumu, çıbanımı incittiniz. 5. Vurmak, ağrıyacak bir hale getirmek, yara ve bere olmadığı halde ağrıtmak: Attan düşüp kolunu ve bacağını incitmiş.