(i. A.). 1. Kıymet, değer, itibar. 2. Şeref, yüksek mertebe: izzet sahibi. 3. Kudret, kuvvet, celâl: Rabb-i İzzet. 4. Hürmet, saygı, riayet, ikram: Nereye gitse izzet ve ikram görür. Izzet-i nefs = İnsanın kendi nefsini hor ve zelil etmeyip vekar ve haysiyetini muhafazaya dikkat etmesi: Onun izzet-i nefsi vardır. İzzetle = Veda edip gidenlere söylenen selâm sözü (eski tâbir).
(i.). Değer, itibar ve şeref sahibi, değeri ve mertebesi yüksek olan. Tanzimat devri sonrası Osmanlı protokolünde mülkî rütbelerden sivil paşalığın en aşağı derecesinde ve bunlarla eşit sayılan askerî rütbelerden kaymakam (yarbay) ve miralay (albay) olanlara verilen resmî unvan: Izzetlû paşa, izzetlû miralay bey.