(i.). 1. Dokunmaksızın yalnız dövülmekle yapılmış kaba yün aba, tepilmiş yün: Keçe döşemek, keçeden çadır, ayaklarına keçe sarmış. Kar keçesi = Erimemek için kar sardıkları keçe ki halı gibi de kullanılır. 2. Cda döşemesi üzerine yayılacak yün dokuma: Avrupa keçesi, yerli keçe, odaların keçelerini döşemek, kaldırmak. Sıfat: 1. Keçeden, yani dövülmüş yünden mamul: Keçe külâh, keçe yağmurluk. 2. mec. Uyuşuk, hisst uyuşmuş, çok çalışmadan ve taş, toprak vs. tutmaktan hışır hışır olmuş: Ellerim keçeleşdi. 3. Taranmamış, birbirine geçmiş: Saçı keçe olmuş, (denizcilik) Karine keçesi = Gemilerin karinesine kaplanan bakırın altına konan kaba keçe. Keçe külâh etmek = Rütbesini kaldırıp apoletlerini sökerek meslekten atmak.
(f.). 1. Uyuşturmak, hışır hışır etmek: İş, elleri keçeleştirir. 2. Saçı birbirine geçirip telleri belli olmayacak surette keçe gibi yapmak: Acı su saçı keçeleştirir.
(i.). Sütü için beslenen, tiftik ve kişmir çeşidinden bazı cinslerinin kılı da pek makbûl olan bir evcil hayvan. Türleri vardır: Malta, Şam, Mısır keçisi. Tiftik keçi yahut tiftik keçisi = Ankara çevrelerinde ve Anadolu’nun bazı taraflarında bulunan bir cinsi ki, kılı ipek gibi yumuşak ve parlak olup güzel kumaşlar yapılır. Keçinin erkeğine teke, yavrusuna oğlak ve bir yaşındakine çepiç denir. Keçiboynuzu = Ar. harOb. Keçisağan = Ebâbil çeşidinden bir cins kuş. Keçisakalı = Güzel kokulu bir ot. Ar. lihyetü’tteys. Dağ keçisi = Bir cins vahşî keçi.
(keçisedefi): Baklagiller familyasından; Haziran - Ağustos ayları arasında açık mor renkli çiçekler açan 50 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları koyu yeşildir. Çiçekleri gövde ve dalların ucunda salkımlar şeklindedir. Meyvesi; esmer kırmızımtırak renkli, tüysüz ve çok tohumludur. Toprak üstündeki kısımların içeriğinde “tanem” ve “galegin” adlı alkoloid ve acı maddeler vardır. Bitkinin tamamı toplanıp, kurutulur. Kullanıldığı yerler: Anne sütünü artırır. Az miktarda verildiği takdirde kandaki şeker miktarını düşürür. Fazla kullanmamak gerekir.
(i. botanik). Baklagillerden, kerestesi marangozlukta kullanılan bir ağaç ve bunun baklamsı meyvesi, harnup (ceratonia siliqua). Keçiboynuzu gibi = İşi çok, verimi az olan şeyler için söylenir.
(harnup): Baklagiller familyasından; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz havzasında yetişen 6-10 metre boyunda, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve onun meyvesidir. Çiçekleri yeşilimtıraktır. Meyvesi 10-20 cm boyunda, yassı, etli, açılmayan ve koyu renklidir. İçeriğinde yağ, sakkaroz, glikoz, selüloz ve azotlu bileşikler vardır. Çiğ yendiği gibi reçel ve likör de yapılır. Kullanıldığı yerler: Mide ve bağırsak hastalıklarına faydalıdır. Göğsü yumuşatır, balgam söker ve bronşları boşaltır. İshali keser. Sigara tiryakileri için faydalıdır.