(f.). 1. Küçük katlanışlar meydana gelerek bir şeyin düzgünlüğü bozulmak. Çarşaf kırıştı. 2. Karşılıklı kırmak: Çocuklar yumurta kırışıyorlar. 3. Yarı yarıya paylaşmak (argo): Gel şu parayı kırışalım. 4. Cilveleşmek.
crease. crinkle. crumple. wrinkle. to wrinkle. to crinkle. to crease. to crush. to crumple. to ruck up. to kill one another. to bet with each other. to divide among/between themselves.