Mobil cihazlarda, şarj edilebilir bataryanın tam olarak dolduğu andan, tükenene kadar hiç durmadan görüşme yapıldığında geçen süredir. Bu süre, en başta baz istasyonuna yakınlık olmak üzere çeşitli nedenlerle değişiklik gösterebilir.
Mobil cihazlarda, hiç görüşme yapılmadan, şarj edilebilir bataryanın tam olarak dolduğu andan, tükenene kadar geçen süredir. Bu süre, en başta baz istasyonuna yakınlık olmak üzere çeşitli nedenlerle değişiklik gösterebilir.
Mobil cihazlarda, şarj edilebilir bataryanın tam olarak dolduğu andan, tükenene kadar hiç durmadan görüşme yapıldığında geçen süredir. Bu süre, en başta baz istasyonuna yakınlık olmak üzere çeşitli nedenlerle değişiklik gösterebilir.
(f.). 1. Düşünceleri sözle İfade etmek. 2. Düşünceleri herhangi bir vasıtayla anlatmak: Flama ile konuşmak. Dilsizler el işaretiyle konuşur. 3. Görüşmek; sohbet, yârenlik etmek. 4. Tanışmak: Onunla hiç konuşmadık. 5. Komşu olmak.
confab. pipe up. have speech with. speak. talk. have a talk. have a talk with. bespeak. chin. confabulate. discourse. parley. reason. talk to smb. converse.
to talk. to speak. to communicate. to converse. to chat. to talk with each other. to discuss. to talk about. to be on friendly terms with. to be on speaking terms with. to be eye-catching.
Tepki süresi bir pikselin aktif (siyah) durumdan pasif (beyaz) duruma geçip tekrar aktif duruma dönmesi için geçen süredir (milisaniye cinsinden). BRAVIA TV’ler ve ev sinema projektörlerinin sahip olduğu hızlı tepki süreleri, görüntünün kusursuz bir şekilde daha pürüzsüz ve net olmasını sağlar.