Türkçe Sözlük
1.Oturma, dinlenme, dernek: O kış Erzurum’da oturak tuttular.
2.Oturulacak yer, oturulan yer, merkez, makam.
3.Oturulacak yer, sıra, sofa.
4.Konak: Beş gün askere oturak verdi. 5.Bir şeyin yere değecek ciheti, kaide.
6.Kayıkta kürek çekilirken oturulan yer.Aptes etmek için kullanılan kap, lâzımlık.Seferde istirahat hâlinde olan, konaklayan: Beş gün oturak kaldık.
Türkçe - İngilizce Sözlük
1.Yere gelen tarafı geniş olmakla yerinde sağlam duran: Oturaklı şişe.
2.Gösterişli: Oturaklı ev, adam.