Türkçe Sözlük
(i). T. Vücutte olan uzuv ki başı bedene bağlar, önüne boğaz ve arka tarafına ense derler. Ar. unk, rakabe, Fars. gerdân: insan, deve, kaz boynu, boyun kemikleri. 2. Bazı kapların dar ve uzun olan yukarı kısmı: Şişe, sürahi, testi boynu. Boyna almak = Bir işi üzerine almak, kabullenmek. Osm. deruhte etmek, kefil olmak. Boyun eğmek, bükmek = HAlinden şikâyet etmek. Boynu eğri = Muhtaç. Boyun vurmak = İdam, Osm. siyaset etmek, darb-ı unk etmek. Boyun uzatmak = Teslim olmak. Boynu ince, boynu kıldan ince = Mutî, itaat eden, her emre uyan. Boyunbağı = 1. Tasma, Fars. gerdân-bend. 2. Boyuna veya gömleğin yakasına bağlanan kumaştan giyim eşyası, kravat. Boyun buran = Sarıasmaya benzer benekli bir kuş, şakrak, göçgen. Boyun borcu = Vazife, Ar. vecîbe, farîza. Boyna binmek = Dala binmek, zavallı bulup musallat olmak Boyun çenberi = Köprücük kemiklerinin üstündeki çukur. Boyun kaşımak = Utanmak. Boyun kesmek = Baş eğmek, itaat etmek, tabî olmak, Osm. ser-fürû etmek. Boyun vermek = İtaat etmek, râm olmak. Boyun atkısı = Sargı, şal.
Türkçe Sözlük
by NedirSor