bailiff. enforcement officer. execution officer. public official who supervises the collection of debts. sequestrator. bound bailiff. law enforcement officer. sheriff's officer.
(1.). 1. Dirilik, hayat: Bana sizin sağlığınız lâzım. 2. Hastalık ve sakatlığı olmama, sıhhat, Afiyet: Vücut sağlığı. Sağlığa yüztutmak — İyileşmeye başlamak. Üstünüze sağlık = Allah sizi esirgesin I Başsağlığı = Hayat. Başınız sağolsun = Siz sağolun (tâziye tâbiri). Sağlığınıza = Sıhhatınıza, sıhhatiniz için (içki içerken söylenen temenni tâbirlerinden) Eline, elinize sağlık = Aferin, (beğenme ve övme tâbiri). İyilik, sağlık olsun = Fayda görünüz (iyi dua). Üstüme iyilik sağlık = Şaşma tâbiri: (AA) üstüme iyilik sağlık!
healthy. in good health. well. sound. fit. bonny. bouncing. florid. healthful. husky. right. ruddy. salubrious. salutary. sanative. sanatory. whole. wholesome. in good nick.