contract of employment. business agreement / concert / contract. empoyment agreement. business agreement. business contract. employment agreement. work contract. working agreement. business concert.
lease agreement. hiring contract. hiring agreement. contract of lease / premises / tanancy. real agreement. contract of lease. contract of premises. contract of tenancy. indenture of lease. lease arrangement.
Belli miktarda bir malı, menkul kıymeti veya finansal göstergeyi belli bir fiyattan ileride önceden belirlenmiş bir tarihte veya öncesinde alma veya satma hakkıdır.
f. memnun etmek, razı etmek, hoşnut etmek; tatmin etmek, ikna etmek; doyurmak; kafi gelmek; sağlamak, yetmek, uymak, tamamlamak; parasını vermek, ödemek; tarziye vermek; tazmin etmek; şartlarını yerine getirmek. satisfying s. tatmin edici, doyurucu. sat
Sermaye artırımlarında artırılan sermayeyi temsil eden hisse senetleri ile mevcut hisselerin hissedarlarınca, halka arz edilmeyerek, doğrudan dışarıda yerleşik kişilere, kayıt öncesi belirlenmiş yurtiçinde yerleşik kişilere tahsisli olarak veya Borsa’nın ilgili pazarında toptan satışıdır.
Alıcıları önceden belli olan veya olmayan, belli bir miktarın üzerindeki hisse senedi işlemlerinin Borsa’da güven ve şeffaflık ortamında organize bir piyasada gerçekleşmesini sağlayan pazardır.
sale on credit terms. sale for the settlement. sale on account. forward sales. futures / forward sale. forward s sale. futures sale. put and call. time sale.