(f.). 1. Kovmak, tardetmek, uzaklaştırmak: Ben ahçıyı sevdim. 2. Atlatmak, geçirmek: Ben nöbeti savdım. 3. Nâzikâne yollamak, iyi kabûl ile beraber çok durdurmayıp gitmek lüzumunu anlatmak: Ben, şu misafirleri savayım da geleyim. Satıp savmak = Olanını satmak, bir şey bırakmamak.