Konum: Doğu Asya, Kore yarımadasının güney kısmında, Japon Denizi ve Sarı Deniz kıyısında yer alır.
Coğrafi konumu: 37 00 Kuzey enlemi, 127 30 Doğu boylamı.
Haritadaki konumu: Asya.
Yüzölçümü: 98,480 km².
Sınırları: toplam: 238 km.
sınır komşuları: Kuzey Kore 238 km.
Sahil şeridi: 2,413 km.
İklimi: Ilıman.
Arazi yapısı: Çoğunlukla tepelikler ve dağlar.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Japon Denizi 0 m; en yüksek noktası: Halla-san 1,950 m.
Doğal kaynakları: Kömür, tungsten, grafit, molibden, kurşun, hidro enerji.
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %16.58.
daimi ekinler: %2.01.
Diğer: %81.41 (2005 verileri).
Sulanan arazi: 8,780 km² (2003 verileri).
Doğal afetler: Tufanlar, sismik aktivite.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 48,846,823 (Temmuz 2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %0.42 (2006 verileri).
Mülteci oranı: 0 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 6.16 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 77.04 yıl.
Erkeklerde: 73.61 yıl.
Kadınlarda: 80.75 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 1.27 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.1 (2003 verileri).
HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 8,300 (2003 verileri).
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 200 den az (2003 verileri).
Ulus: Koreli.
Nüfusun etnik dağılımı: Homojen (20,000 Çinli haricinde).
Din: Hıristiyan %49, Budist %47, Konfüçyanist %3, Şamanist, diğer %1.
Diller: Korece, İngilizce.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler.
Toplam nüfusta: %97.9.
erkekler: %99.2.
kadınlar: %96.6 (2002 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi tam adı: Kore Cumhuriyeti.
kısa şekli : Güney Kore.
Yerel tam adı: Taehan-min’guk.
kısaltma: ROK.
ingilizce: Korea, South.
Yönetim biçimi: Cumhuriyet.
Başkent: Seul.
İdari bölümler: 9 eyalet ve 7 metropoliten şehir; Cheju-do, Cholla-bukto, Cholla-namdo, Ch’ungch’ong-bukto, Ch’ungch’ong-namdo, Inch’on-gwangyoksi, Kangwon-do, Kwangju-gwangyoksi, Kyonggi-do, Kyongsang-bukto, Kyongsang-namdo, Pusan-gwangyoksi, Soul-t’ukpyolsi, Taegu-gwangyoksi, Taejon-gwangyoksi, Ulsan-gwangyoksi.
Bağımsızlık günü: 15 Ağustos 1945 (Japonya’dan).
Milli bayram: Liberasyon Günü, 15 Ağustos (1945).
Anayasa: 25 Şubat 1988.
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: AfDB (Afrika Kalkınma Bankası), APEC (Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu), ARF, AsDB (Asya Kalkınma Bankası), ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Örgütü), AG (Avustralya Grubu), BIS (Uluslararası İmar Bankası), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), CP, EBRD (Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası), ESCAP (Asya ve Pasifikler Ekonomik ve Sosyal Komisyonu), FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G-77, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu), ICRM (Uluslararası
Taeihi çok eskiye uzanan mum ışığının adeta büyülü bir gücü vardır. İnsanda romantik duygular uyandırdığı gibi, tüm dinlerde ruhani bir yeri vardır. Ayin ve adakların vageçilmez malzemesidir. Mum tarihin ilk icatlarından biridir. Mısır’da ve Girit adasında milattan 3000 yıl önceden kalma mumlar bulunmuştur ama en yaygın kullanılışı ortaçağda Avrupa’da olmuştur. Tarihi bu kadar eski olup da günümüzde de popülaritesini yitirmeyen ve çok yaygın olarak kullanılan başka hiçbir şey yoktur.
Aslında mumun yapısı çok basittir ama yanma mekanizması o kadar basit değildir. Mumun yapısında iki ana eleman vardır. Birincisi yakıt görevini gören, bir çeşit balmumu, ikincisi de emici özelliği olan bir çeşit sicim, yani fitil, Fitilin emici özelliği çok önemlidir. Çünkü mumun yanma sırrı burada gizlidir. Bu özellik gaz lambalarının fitillerinde de vardır ve onlar da aynı prensiple çalışırlar.
Elinize herjangi bir sicim alıp ucundan su dolu bir kaba daldırdığınızda suyun sicim tarafından emildiğini ve suyun sicim boyunca yukarı çıktığını renginin koyulaşmasından anlayabilirsiniz. İşte fitil de mumun üst kısmında alevden dolayı eriyen balmumunu emerek üst kısmına taşır ve bu bölgede yanmanın devamını sağlar, yani burada asıl yanan ve ışığı veren fitil değil balmumunun kendisidir.
Parafin balmumları ham petrolden yapılır, yani koyu bir hidrokarbon olup iyi bir yanıcıdırlar. Çakmağı çakıp fitili tutuşturunca, mumun en üst tabakasının da erimesine ve dolayısıyla mekanizmanın çalışmaya başlamasına sebep olursunuz. Fitil, bu erimiş balmumunu yukarı aleve doğru taşır, balmumu alevin sıcaklığında buharlaşır ve tutuşur. Yanan şey aslında mumun katı kısmı olduğundan mum tümüyle yanıp bittiğinde geriye pek bir şey kalmaz.
Mum yapmada en çok arı balmumu, benzin üretiminde petrolden çıkan bir yan ürün olan parafin veya bitkisel ve hayvansal yağlardan yapılan “stearin” kullanılır. Günümüzde en fazla kullanılan mumlar bunların karışımı ile elde ediliyor. Mumlar çekme yöntemi ile, dökülerek veya pres edilerek yapılıyor. Her şey tamamlandıktan sonra boya banyolarına sokulurlar ve en sonunda parlaklık kazandırmak için soğuk suya daldırırlar.
top. b. ataerkil
Soyda, temel olarak babayı alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden (topluluk).
İtalyanca “piazza” kelimesinden dilimize geçmiştir. Genel anlamda mal veya hizmet satıcılarının arzı ile bunları satın almak isteyenlerin taleplerinin karşılaşmasını ve fiyatların oluşumunu ifade eder. Arz ve taelbin karşılaşması çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Farsça “bazar” kökeninden gelen pazar terimi de piyasa anlamına gelir.