(pimpinella saxisfrage): Gülgillerden; siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetre kadardır. Kökü akıcıdır. Kullanıldığı yerler: Mideyi kuvvetlendirir. Göğüs ağrılarını dindirir. Ateşi düşürür. Boğmaca, öksürük ve baş ağrılarını keser. Vücuda dinçlik verir. Balgam ve ter söker. Burun kanamalarını keser. Bademcik şişlerini indirir. Mide yanması ve bağırsak gazlarını giderir. Çıbanın olgunlaşmasına yardım eder.
(i.). Patlıcangillerden bir bitki. Kökü bazen insanı andıran biçimler aldığından bu adla anılır. Ayrıca eskiden bu bitkide acayip hususiyetler olduğuna inanılırdı.
(Alraunwurzel, Mandragore, Mandrake): Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir bitkidir. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir. Türkiye’de yetiştiği yerler: Batı ve Güney Anadolu. Kullanıldığı yerler: Kökleri % 0,3 oranında Hiyosiyaminlerle Skopolamin alkaloitlerini taşır. Bundan dolayı zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Halen tedavide çesitli preparatların terkibinde kullanılmaktadır. Rastgele kullanıldığında zararlı olur.
(solidago officinalis): İdrar tutukluğu, albümin, nefrit, üremi ve sistit tedavisinde kullanılan bir çeşit bitkidir. Kullanıldığı yerler: Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.
(Atgözü, Kızılağaç, Inula, Inula helenium, Annuèe inule): Bileşikgillerden, nemli yerlerde yetişen, 1 metre kadar sapı olan bir çesit ottur. Yaprakları büyük, yumuşak ve yuvarlaktır. Çiçekleri sarı renkte olup, acı ve kokuludur. Kökü kalındır. Meyveleri küçük, fıstık kozalağına benzer. Kullanıldığı yerler: Mideyi kuvvetlendirir. Balgam söker. Mikropları öldürür. Vücudda biriken tuzu atar. Üremi, nefrit, sistit, İdrar yolları hastalıklarında faydalıdır. Nefes darlığıını giderir. Karaciğer hastalıklarını tedavi eder. Kaşıntıları keser. Fazla kullanıldığı zaman, mide bulantısı yapar.
(GemeineQecke, Chiendent commun, Common Couch Grass, Scutch, Twitch): Temmuz-agustos ayları arasında yeşil veya morumsu-yeşil renkli başaklar veren, 30-100 cm boyunda, çok senelik otsu bir bitkidir. Toprak altında çok fazla yayılmış olan ana kökleri bulunur. Bilhassa kumlu toprakları sever. Gövdeleri dik, tüysüz ve içi boştur. Yaprakları dar, uzun, ince, paralel damarlı, sivri uçlu, koyu yeşil renklidir. Çiçekler gövdenin ucunda ve yassı bir başak durumunda toplanmışlardır. Meyve sarımsı renkli ve uzuncadır. Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki taş ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür. İdrar arttırıcı olarak mısır püskülü, arpa ile beraber kaynatılarak kullanılır. Hatta köpekler bile ağız ve barsaklarını temizlemek için bitkinin yapraklarını büyük bir zevkle yedikleri için bitki “köpekçimeni” olarak da bilinir. Tarlalarda belirtilen türden başka, buna çok benzeyen büyük ayrıkotu (cynadan dactylon) olarak bilinen çeşidinin daha kalın kökleri olup, nişasta da taşımasıyla ayrılır ve digeri gibi kullanılır. Türkiye’de; İstanbul, Trakya, Mugla, Anadolu’da yetişir. Kullanıldığı yerler: Kullanılan kısımları kökleridir. Köklerinde triticin, uçucu yağ, müsilaj ve potasyum bulunur.
(hablülhilal): Cava’da ve Malabar’da yetişen ve zehirli meyvesiyle balıkları sersemleterek yakalamaya yarayan zehirli bir bitkidir. 50 santim boyundadır. Dalları yeşil ve tüylüdür. İlaç olarak yaprak ve çiçekleri kullanır. Kullanıldığı yerler: Terletir, idrar söktürür. Vücudu rahatlatır. Had bronşit ve nezlede, bütün bulaşıcı hastalıklarda kullanılır.
(konca): Patlıcangiller familyasından; yol kenarlarında, gölgelik yerlerde yetişen, 80 santimetre kadar boyunda uyuşturucu ve zehirli bir bitkidir. Açık yeşil renktedir. Her tarafında beyaz, uzun tüyler vardır. Çiçekleri sarımtırak, kırmızımsı mor renktedir. Meyvesinin içinde yüzlerce tohumu vardır. Ev ilaçlarında kullanılması tavsiye edilmez. Kullanıldığı yerler: Teskin edicidir. Titreme ve çarpıntıyı giderir. Uykuyu kaçırır. Keyif verir. Beyin hastalıkları, kore hastalığı ve nikriste faydalıdır.
(küçük kırlangıç otu): Düğünçiçeğigiller familyasından; ilkbaharda çalılıklar arasında yetişen küçük bir bitkidir. Yaprakları üç parçalıdır. Yeşilimtıraktır. Yumruları yapraklarının arasındadır. Kökü küçüktür. Çiçekleri altın sarısı rengindedir. Sabahları açar, akşamları kapanırlar. Ev ilaçlarında kökleri kullanılır. Kullanıldığı yerler: Basur memelerinden doğan şikayetleri giderirler.
(kaz otu): Gülgillerden; yol kenarında ve çayırlarda yetişen 40-70 santimetre boyunda yabani bir bitkidir. Yaprakları beşparmak şeklindedir. Rozete benzer. Gümüşi renktedir. Uzun saplı çiçekleri, yaprakların arasından çıkar. Altın sarısı rengindedir. Yaprak ve kökleri Temmuz, Ağustos aylarında toplanıp kurutulur. Kullanıldığı yerler: İshali keser. Mide rahatsızlıklarını giderir. Vücuda kuvvet verir. Bademcik ve boğaz ağrılarını giderir. Diş ağrılarını dindirir. Diş etlerini kuvvetlendirir. Yüz lekelerini giderir ve cildi yumuşatır.
(hypericum calycinum): Çalılık ve fundalıklar arasında yetişen uzun ömürlü bir otsu bitkidir. 30-80 santimetre boyundadır. Gövdesi dört köşelidir. Yaprakları sapsızdır. Çiçekleri parlak sarı renktedir. Mayıs ve eylül aylarında çiçek açar. Kullanıldığı yerler: İdrar ve balgam söktürür. İştah açar. Sinirleri yatıştırır.
(mezevek): Düğünçiçeğigiller familyasından; bir çok çeşidi bulunan ve kuzey yarımkürede yetişen bir bitkidir. Tohumlarında Delphinine vardır. Zehirlidir. Kullanıldığı yerler: Bit, pire gibi zararlı asalak ufak böcekleri öldürmekte kullanılır.
(i. botanik). 1. Sıracalıgillerden bir bitki. Birçok çeşidi vardır ve kuzey yarımküresinde yetişir (pedicularls). 2. Bitlere karşı kullanılan bir madde.
Burunda et büyümesinden kaynaklanan bu hastalığa tıp dilinde Adenoid ve Polip denir. Hastanın burnundan soluması güçleşir. Daha çok ağzından nefes alıp verir. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçeteler uygulanır.
Tedavi için gerekli malzeme : Tereotu, pamuk
Hazırlanışı : 1 avuç tere otu ezilir. Suyuna batırılan pamuk, burun içindeki ete sürülür. Bu işlem günde üç kere tekrarlanır.
(kokarsedefotu): Sedefotugillerden, çayırlarda ve hendek kenarlarında yetişen zehirli bir bitkidir. Yaprakları geniş, çiçekleri küçük ve sarı renklidir. Çiçekleri dallarının dışına çıkmış demetler şeklindedir. Keskin bir kokusu vardır. Acıdır. Kullanırken, tavsiye edilen dozu aşmamak gerekir. Kullanıldığı yerler: Kalp çarpıntılarını giderir. Mide ağrılarını dindirir. Zeytinyağı ile kavrulduktan sonra çıbanların üstüne konulacak olursa, olgunlaştırır.
(pulmonaria officinalis): Nodangiller familyasından; 10-15 santimetre boyunda çok yıllık, otsu bir bitkidir. Çiçekleri; önceleri kırmızımtıraktır. Sonradan morumsu-maviye dönüşür. Gövdesi dik ve tüylüdür. İçeriğinde tanen, müsilaj, şekerler, reçine ve sabit yağ vardır. Yaprakları kullanılır. Kullanıldığı yerler:Göğsü yumuşatır. Öksürüğü keser. Akciğer hastalıklarında faydalıdır. İdrar söktürür.
(sarızambak): Zambakgillerden, beyaz çiçekli bir bitkidir. Kökündeki yumrulardan çiriş yapılır. Nisan - Temmuz aylarında çiçek açar. Kullanıldığı yerler: Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Memeli basuru tedavi eder. Mafsal ağrılarını dindirir. İdrar ve adet kanı söktürür. Saçkıran tedavisinde de kullanılır.
(siyah susam): Düğünçiçeğigillerden; susam iriliğinde siyah tohumları olan bir çeşit bitkidir. Güzel kokuludur. Hamurişlerine çeşni vermek için kullanılır. Yurdumuzda 12 türü vardır. Kullanıldığı yerler: İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa; baş ağrısını keser. Nezle ve sara hastalığında tütsü yapılır. Suyu ile sivilcelere pansuman yapılır.
(çördekotu): Dallı, budaklı, yaprakları sivri ve ayva biçiminde bir çeşit bitkidir. Çiçekleri mavi renkte olup, dikenlidir. Çiçeklerinin tozu; sarı veya sarımsıdır. Tadı acıdır. Kullanıldığı yerler: İdrar söktürür. Hazımsızlık ve mide zafiyetini giderir. Kulunç ağrılarını keser. Zayıf çocukların gelişmesine yardımcı olur.
(kurtluca): Eğreltiotugillerden; sıcak bölgelere yetişen bir bitkidir. Güzel kokulu, pembe çiçekleri vardır. Yapraklarının üstü parlak, altı donuk yeşil kadife rengindedir. Tadı acıdır. Kullanıldığı yerler: Ateşi düşürür, vücuda kuvvet verir. Dizanteri ve ishali keser. Nefes almayı kolaylaştırır. Öksürüğü keser. Karaciğer ve mide hastalıklarının iyileşmesine yardım eder.
(tereotu): Maydanozgillerden iplik biçiminde yaprakları olan güzel kokulu bir bitkidir. Sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur. Kullanıldığı yerler: Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. Hazmı kolaylaştırır, midenin gereği gibi çalışmasını sağlar. Hıçkırık ve hava yutmayı önler. Sinir zafiyetini giderir. Uyku verir. Aybaşı kanamalarının kolay olmasını sağlar. Anne sütünü artırır. İştah açar. Ağız kokusunu giderir. Çocuklardaki gaz ağrılarını giderir. Yemeklere ve salatalara tat vermek için konur. Hamileler kullanmamalıdır.
(paronychia serpilifolia): Karanfilgiller familyasından yeşil ve beyaz renkte küçük çiçekleri bulunan bir çeşit bitkidir. Yaprakları beyazımtırak yeşildir. Kökü kullanılır. Kullanıldığı yerler: Dolama ve çıbanların tedavisinde kullanılır.
(daphne mezereum): Dulaptalotugillerin örnek bir bitkisi olan bir ağaçcıktır. Yüksek yerlerde yetişir. Çiçekleri güzel kokuludur. Meyveleri kırmızımtıraktır. Yaprakçıkları ise, açık yeşildir. Kabukları kullanılır. Kullanıldığı yerler: Zona tedavisinde faydalıdır.
(pıtrak): Bileşikgillerden; yol kenarlarında ve seyrek koruluklarda yetişen bir bitkidir. 1-1,5 metre boyundadır. Kökü ve yaprakları kullanılır. Kullanıldığı yerler: Yapraklarından yapılan ilaçlar, romatizma ve nikris ağrılarını giderir. Mide iltihaplarını iyileştirir. Kökünden yapılan ilaçlar ise, deri iltihapları ve egzamanın tedavisinde ve karaciğer hastalıklarında kullanılır.
(azakeyeri): Yılanyastığıgiller familyasından; akarsu kıyıları ve bataklıklarda yetişen 60-70 cm. boyunda bir otsu bitkidir. Meyveleri yeşilimsi renktedir. Çiçekleri, siyahımsı-erguvani renklidir. Tadı mayhoştur. Kullanıldığı yerler: İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide ekşimesini geçirir. Mide ülserini iyileştirir. İdrar ve adet söktürür. Dişetlerini kuvvetlendirir. Ter söktürür, ateşi düşürür ve ağrıları dindirir. Kusturur, aksırtır. Sinirleri yatıştırır. Sarılık ve nikris tedavisinde kullanılır.
(i. botanik). Eğreltiotugillerden, kumlu yerlerde yetişen, bir bitki cinsi (nepkrodium filix mas). Kartallı eğreltiotu = Enine kesiti iki başlı bir kartalı andıran bir eğreltiotu türü (pteris aquilina).
(nepkrodium filixma): Eğreltiotugillerden; kumlu yerlerde yetişen bir cins bitkidir. Çok çeşidi vardır. Boyu 120 cm. kadardır. Kökü kalındır. Dışı siyahi, içi beyazdır. Zehirlidir. Tavsiye edilen miktarı aşmamak gerekir. Hekimlikte erkek eğreltiotu kullanılır. Gebeler ve kansızlar kullanamaz. Kullanıldığı yerler: Bağırsak solucanları ve tenyaları düşürür. Memeli basur ve variste de faydalıdır.
Kişisel tatil ve çevreye verilen önemin bileşimi. Doğa turizmi, çevre tatili de denmektedir. Ekoturizm tabiri, soyu tehlikede olan türler veya yağmur ormanı gibi bir çevresel özellik nedeniyle bir yere giden bireylere ortak bir dizi faaliyeti anlatmak için kullanılmaktadır.
(f.). 1. Götürmek, yakından uzağa sevk ve nakletmek, getirmek mukabili: İzin verdiğimiz uşak, eşyasını alıp götürdü. On defa eşyasını getirip götürdü. 2. Koparıp almak, Osm. ref ve İzale etmek: Gülle bir kolunu götürdü. Atını su götürdü. 3. Kaldırmak, tahammül etmek, kabil ve mütehammil olmak: Bu pirinç çok su götürür. Sert adamdır, lakırdı götürmez. 4. Almak, taşıyabilmek: Bu kap iki okka götüremez. Su götürmek = Tevile müsait olmak. Başka türlü ifadeye müsait olmak.
to take (away. to carry (off. to convey. to accompany. to remove. to destroy. to cause the death of. to stand for. to bear. to put up with. to lead to a result. to take off to jail. to take with. to lead. to guide. to shift. to conduct. to eliminate. to w
(i.). Tartı veya ölçü ile olmayarak toptan ve kesin olan: Götürü satış, götürü pazarlık, götürü bina. Toptan, kesinlikle, tartı ve ölçü ile olmayarak: Bir araba kömürü götürü yüz liraya aldım. Evini götürü yaptırdı, mec. Götürü bina = Götürü usuliyle yapılmış bina.
(f.). 1. Yakından uzağa doğru taşınmak: Bu sandık vapura götürülecektir. Onun buraya getirilmesi kolay ama tekrar oraya götürülmesi zordur. 2. Kaldırılmak, katlanılmak: Ağır sözler kolayca götürülemez. 3. Koparılıp alınmak: Kolu bir gülle ile götürüldü. Nehre düşüp götürüldü.
(gözotu): Kırlarda kendiliğinden yetişen bir çeşit bitkidir. Yaprakları dantela şeklindedir. Çiçekleri; ufak, beyazımtırak, mavi ve kırmızı benekli olup, yapraklarının ortasındadır. Çiçekleri, yaz aylarında toplanıp, kurutulur. Kullanıldığı yerler: Göz nezlesi ve göz iltihaplarını iyileştirir. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.
(belladon): Patlıcangillerden; kireçli topraklarda yetişen 180 santimetre kadar boyunda, birkaç sene yaşayan nahoş kokulu bir bitkidir. Meyveleri kiraz gibi yuvarlak ve siyah renktedir. İçeriğinde Atropin vardır. Zehirlidir. Ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir. Kullanıldığı yerler: Hekimlikte ağrıları dindirmek için kullanılır. Mide ve bağırsak hastalıkları, astım, beyin hastalıkları, kalp hastalıkları ve sinir hastalıklarında kullanılır.
(saz): Hasırgiller familyasından; düz ince uzun, dayanıklı olan yaprakları; minder ve yastık gibi şeyleri doldurmaya, hasır örmeye yarayan bir sazdır. Bataklıklarda yetişir. Kullanıldığı yerler: Bağırsak solucanlarının düşürülmesinde yardımcı olur.
(urtica urenus): Isırgangillerden ilkbaharda yetişen, her tarafı sert tüylerle kaplı bir büyük ottur. Tüylerinin içeriğinde formik asit vardır. Sürüldüğü yeri kaşındırır ve yakar. Tohumları da kullanılır. Kullanıldığı yerler: Dıştan tatbik edildiği zaman, iç organlarda biriken kanı çeker. Romatizma ve mafsal ağrılarını dindirir. Burun kanamasını keser. Egzamanın şikayetlerini giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Böbrek kumlarını döker. Balgam söktürür. Haricen tatbik edildiği zaman, dalak hastalıklarına ve çıbanlara da faydalıdır.
(venüsçiçeği): İkiçeneklilerden; 70-80 cm boyunda ince saplı tırmanıcı bir bitkidir. Çiçekleri koyu kahverengidir. Kokusu pistir. Kullanıldığı yerler: İdrar söktürür. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
(senecio): Bileşikgiller familyasından bir bitki cinsidir. Adikanaryaotu denilen çeşidi, bütün yıl boyunca çiçek açan 10-40 santimetre boyunda bir veya iki yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri küçük silindir şeklindedir. Meyvelerinin içeriğinde uçucu yağ, tanen, reçine, inulin vardır. Köklerinde ise; “Senecin” ve “Senecionin” adlı iki alkoloid bulunur. Kullanıldığı yerler: Aybaşı kanamalarını düzenler. Aybaşı ağrılarını keser. Bağırsak kurtlarını düşürür. İshal, dizanteri ve kanamalarda faydalıdır. Yaraları iyileştirir. Romatizma ağrılarını keser.
(lavadula stoechas): Ballıbabagiller familyasından, bir veya çok yıllık otsu yahut dip kısmı odunsu bir bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkarır. Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden karabaşyağı denilen bir esans çıkarılır. Yurdumuzda alçak makilerde bulunur. Kullanıldığı yerler: Ağrıları geçirir. Kalbe kuvvet verir. Damar sertliğinde faydalıdır. Balgam söker. Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır. Uyuşukluğu giderir, zindelik verir.
(fıtıkotu): Karanfilgiller familyasından; Avrupa’da, Asya’da ve yurdumuzda yetişen, toprak yüzeyinde yatık olarak gelişen bir veya çok yıllık bitkilerdir. Yaprakları küçüktür ve kümeler halindedir. Hekimlikte; toprağın üstünde kalan kısımları kullanılır. Kullanıldığı yerler: Böbrek ve mesane hastalıklarını giderir. Fıtıkta faydalıdır. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Kasık şişmelerini indirir. Bademcik iltihap ve şişmelerini tedavi eder.
(cochleria): Turpgiller familyasından; Mart’tan Temmuz’a kadar beyaz çiçekler açan, güzel yeşil renkli bitkidir. Hardala benzer. Lezzeti acı, kokusu keskindir. Yaprakları etli, kenarları kaşık gibi içeri doğru kıvrıktır. Taze yapraklarında acı ve yakıcı bir esans vardır. Yaprakları ve kökü kullanılır. Taze iken kullanılır. Kullanıldığı yerler: Skorbütte ve sıracada faydalıdır. Diş eti iltihaplarını giderir. Diş etlerini kuvvetlendirir.
Göz merceğinin bulutlanıp, görmenin bozulmasına halk arasında aksu, akbasma veya göze perde inmesi adı verilir. Çoğunlukla 50 yaşından sonra görülür. Nedeni göz yaralanması, şeker hastalığı, gözün uzun süre ışığa maruz kalması, damar sertliği veya beze hastalığıdır. Bazen doğuştan da olabilir. En çok rastlananı yaşlılığın neden olduğu katarakttır. Tedavi amacıyla aşağıdaki reçetelerden faydalanılır.
Tedavi için gerekli malzeme : Şap, bal.
Hazırlanışı : 1 çorba kaşığı süzme bala, 1 kahve kaşığı dövülmüş şap konur. İyice karıştırıldıktan sonra göze sürülür. Bu işlem hergün tekrarlanır.
(kedi tırnağı): Bir çeşit çalıdır. Fransa’da ve ülkemizin Akdeniz bölgesinde yetişir. Yemişi nohuttan büyüktür. Turşusu yapılır. Kökünün kabukları kullanılır. Kullanıldığı yerler: İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir. İştah açar. Skorbüt tedavisinde kullanılır.
(keçisedefi): Baklagiller familyasından; Haziran - Ağustos ayları arasında açık mor renkli çiçekler açan 50 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları koyu yeşildir. Çiçekleri gövde ve dalların ucunda salkımlar şeklindedir. Meyvesi; esmer kırmızımtırak renkli, tüysüz ve çok tohumludur. Toprak üstündeki kısımların içeriğinde “tanem” ve “galegin” adlı alkoloid ve acı maddeler vardır. Bitkinin tamamı toplanıp, kurutulur. Kullanıldığı yerler: Anne sütünü artırır. Az miktarda verildiği takdirde kandaki şeker miktarını düşürür. Fazla kullanmamak gerekir.
(valeriana): İkiçenekliler sınıfının, kediotugiller familyasından; kökü az etli, çok yıllık bir otsu bitkidir. Boylarına göre iki gruba ayrılır. Bir kısmının boyu 5-50 santimetre kadardır. Diğerleri ise, 2 metreyi bulabilirler. En yaygın türü tıbbi kediotudur. Yurdumuzda büyük yapraklı kediotu, küçük kediotu ve dağ kediotu gibi türleri vardır. Tıbbi kediotu: Avrupa ve Kuzey Asya’da yabani olarak yetişir. Öneminden ötürü kültür bitkisi olarak da yetiştirilir. 1-1,5 metre yükseklikte çok yıllık bir kediotu türüdür. Gövdesinin içi boştur. Yarprakları karşılıklı olarak dizilmiştir. Sapları kısa, kenarları dişlidir. Çiçekleri büyük, beyaz veya pembe renklidir. Meyveleri küçük ve tüylüdür. Rizom ve köklerinde nişasta, şeker, reçine, chatin, valerin ve uçucu bir yağ vardır. Kökü tazeyken kokusuzdur. Kuruduğu zaman keskin fena bir kokusu vardır. Kullanıldığı yerler: Sinirleri telkin eder. Nevrasteni ve isteride faydalıdır. Ateş düşürür, spazm çözer. Sinirsel baş ağrılarını, sinirsel çarpıntıları teskin eder. Tıbbi kediotunun kökünden elde edilen kediotu esansı isteri, kore ve epilepside kullanılır. Baş dönmesi, taşıt tutması ve heyecanlanma hallerinde kullanılır.
(sarıkantaron): Kılıçotugiller familyasından; Mayıs - Eylül ayları arasında sarı renkli çiçekler açan, 30 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları sapsızdır. Koyu yeşildir. Çiçekleri dallarının ucundadır. Çiçek dallarında; pinen, cadinen, tanen, reçine, zamk, acı maddeler ve boya maddeleri vardır. Kullanıldığı yerler: Sinirleri yatıştırır. İdrar ve balgam söktürür. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. İştah açar. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi yaraları iyileştirir. Filizlenmiş uçlarından yapılan haşlama, bağırsak kurtlarını düşürür.
(cryptogamae): Damarlı çiçeksiz bitkilerdendir. 100 kadar çeşidi vardır. Kibritotları, atkuyrukları ve eğreltiotları bu familyadandır. Yol kenarlarında ve kumlu topraklarda yetişirler. Kullanıldığı yerler: Burun kanamasını keser. Kesiklerde ve çıbanda faydalıdır. Balla karıştırılıp yenecek olursa, nefes darlığını giderir. Yaraları iyileştirir. Kandaki şeker miktarını düşürür.
(hilaliye): Gelincikgiller familyasından, Nisan - Mayıs ayları arasında sarı renkli çiçekler açan, 30 - 70 cm yüksekliğinde çok yıllık otsu bir bitkidir. Kuzey Anadolu bölgesinde yetişir. Çiçekleri dallarının ucundadır. Bitkinin tamamında ve özellikle yapraklarında sarı renkli boya maddesi ve alkoloidler vardır. Sapı kırıldığı zaman sarı renkli bir süt akar. Zehirlidir. Kullanıldığı yerler: Sütü siğil ve nasırların tedavisinde kullanılır.
(i.). 1. İyi olmayan, fena, Fars. bed: Kötü mal; kötü adam; kötü iş («fena» kelimesini yerli yersiz kullanıp «kötü» kelimesini unutmamalıdır). 2. Kötülükle, kötü surette: Kötü yazıyor; kötü söylüyor. 3. Kötülük, fenalık. İyi kötü = Ar. hayr-ü şer, Fars. nîk-ü bed; iyiyi kötüden fark etmek.
(i.). İhtiyarlıktan veya inme vesair bir Arızadan dolayı ayağa kalkamayan veya yürüyemeyen, oturan, sakat: Kötürüm bir ihtiyar; otura otura kötürüm olacak. Köskötürüm = Büsbütün kötürüm, hiç yerinden kalkamaz.
(peucedanum ostruthium): Dantela gibi güzel yeşil yapraklı bir bitkidir. Çiçekleri pembe ve beyaz renkte olup, dallarının ucuna toplanmıştır. Yaprakları ilkbahar, kökü ise sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur. Kullanıldığı yerler: Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. Kanı temizler. Damar sertliği ve nikriste faydalıdır.
(dişotu): Dişotugiller familyasından, koyu yeşil renkli, çok yıllık otsu bir bitkidir. Boyu 30-120 cm arasındadır. Yaprakları sert ve dalgalıdır. Çakıllı, çorak arazide yetişir. Çiçekleri salkım şeklindedir. Zehirlidir. Kullanıldığı yerler: Ödem hastalığında faydalıdır. Mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder. Spazm ve ağrıları giderir.
An ornament much used in Egyptian architecture, generally asserted to have been suggested by the Egyptian water lily. white Egyptian lotus: water lily of Egypt to southeastern Africa; held sacred by the Egyptians native to eastern Asia; widely cultivated
native to eastern Asia; widely cultivated for its large pink or white flowers. annual or perennial herbs or subshrubs. white Egyptian lotus: water lily of Egypt to southeastern Africa; held sacred by the Egyptians.
A database or look-up table that contains standard parts and their associated part parameters The Relex CAD Import/ExportWizardTM is completely compatible with Lotus files, able to import information from, and export data to, the Lotus format. [n] a water
The lotus is a water lily whose leaves, root, and seeds are used in oriental cooking The root can be used as a vegetable The seeds are used in desserts.
A Chinese water lily whose root, leaves and seeds are often used in oriental cooking. common term for the plant nymphaea caerulea, which was not a lotus at all, but rather the Blue Water Lily Its buds and blossoms were the emblem of Upper Egypt and a symb
An ornament much used in Egyptian architecture, generally asserted to have been suggested by the Egyptian water lily. white Egyptian lotus: water lily of Egypt to southeastern Africa; held sacred by the Egyptians native to eastern Asia; widely cultivated
native to eastern Asia; widely cultivated for its large pink or white flowers. annual or perennial herbs or subshrubs. white Egyptian lotus: water lily of Egypt to southeastern Africa; held sacred by the Egyptians.
A database or look-up table that contains standard parts and their associated part parameters The Relex CAD Import/ExportWizardTM is completely compatible with Lotus files, able to import information from, and export data to, the Lotus format. [n] a water
The lotus is a water lily whose leaves, root, and seeds are used in oriental cooking The root can be used as a vegetable The seeds are used in desserts.
A Chinese water lily whose root, leaves and seeds are often used in oriental cooking. common term for the plant nymphaea caerulea, which was not a lotus at all, but rather the Blue Water Lily Its buds and blossoms were the emblem of Upper Egypt and a symb
i. nilüfer çiçeği, bot. Nymphaea lotus; hünnap, çiğde, bot. Zizyphus jujuba; ark. eski binaların üstüne süs olarak yapılan nilüfer çiçeği şekli; mit. meyvasının yiyenlere tatlı bir uyuşukluk verdiği farzolunan ağaç. lotus eater kendini hayali bir uyu
(egzamaotu): Ballıbabagillerden; yurdumuzun hemen hemen her bölgesinde yetişen, beyaz tüylerle kaplı, alçak bir bitkidir. Yaprak kenarları alta doğru kıvrıktır. Çiçekleri beyazdır. Ev ilaçlarında çiçekli bitki kullanılır. Kullanıldığı yerler: Mide rahatsızlıklarını giderir. Sinirleri uyarır. Ateşi düşürür. Egzamaya faydalıdır. Vücuda kuvvet verir.
(angelica): Maydanozgiller familyasından; dere kenarlarında, çayırlarda ve ormanlardaki ağaçsız alanlarda yetişen, boyu 3 m kadar, hoş kokulu, otsu bir bitkidir. İstanbul, Marmara Bölgesi, Doğu Karadeniz ve Beyşehir dolaylarında yetişir. Boyu 1- 1,5 m kadardır. 2 veya çok yıllık bir bitkidir. Gövdesi silindiriktir. Boyuna çizgiler vardır. İçi boştur. Mavimtırak yeşil veya kırmızı renktedir. Çiçekleri beyazdır. Kökü ve rizomlarında uçucu bir yağ ve tanen ihtiva eder. Yaz ve sonbahar aylarında toplanıp kurutulur. Kullanıldığı yerler: Mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelir. Sinirleri kuvvetlendirir. Spazmları giderir. Astım nöbetlerini giderir. Kuvvet ve iştah verir. Nekahat devresinin kısa sürmesini sağlar. Yapraklarından çıkan suya, bir parça pamuk bastırılıp, diş çürüğüne konursa, ağrıyı keser. Kandolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu, dövülüp başa sürülecek olursa, bitleri öldürür.
(): (mübarekotu): Gülgiller familyasından; Doğu, Güney ve Karadeniz bölgeleri ile İstanbul çevresinde yetişen bir bitki türüdür. Kullanıldığı yerler: Yaprakları ve kökü kuvvet verici olarak kullanılır. İshali keser.
(amberçiçeği): İkiçenekliler sınıfından; 50-100 cm boyunda, sarımtırak renkli, güzel kokulu bir bitkidir. Yapraklarında şekerler, uçucu yağ, A ve B vitaminleri vardır. Çiçekli dalları kullanılır. Kullanıldığı yerler: Vücuda kuvvet verir. Sinirleri uyarır. Aybaşı tutukluğunu giderir. İştah açar. Safra ifrazatını artırır.
(linaria): Sıracagiller familyasından; düzensiz çiçekli otsu bir bitkidir. Çiçekleri aslanağzına benzer. En güzel türü mor çiçekli nevruzotudur. Kullanıldığı yerler: Balgam söktürür. Kanı temizler.
(gökçe): Ökseotugiller familyasından; genç sürgünleri yeşil, ufak çalı halinde bir bitkidir. Adi ökseotu ve Zeytin ökseotu yurdumuzda doğal olarak yetişir. Yapraklarında tanen, urson, inosit, saponin ve viscine adı verilen gayet yapışkan, elastiki, yumuşak bir reçine vardır. Kullanıldığı yerler: Yüksek tansiyonu düşürür. Nabzı yükseltir. Kalbin atışlarını artırır. Damar kireçlenmesinde faydalıdır. Sara ve Akciğer kanamalarında kullanılır. Spazmları giderir. Hazmı kolaylaştırır. Fazla kullanıldığı takdirde zararlıdır. Bilinci uyuşturur. Adaleleri zayıflatır ve ishal yapar.
(tussilago farfara): Bileşikgiller familyasından; yurdumuzda gevşek topraklı ve nemli sırtlarda yetişen çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları dairemsi-köşeli, etlice ve alt yüzü sık tüylü, beyaz görünüştedir. Yapraklarında müsilaj, acı bir glikozit, tanen, inülin, şekerler ve fitosterol vardır. Çiçeklerinde de aynı maddeler ve bunlara ilave olarak da uçucu bir yağ vardır. Ev ilaçlarında yaprakları ve çiçekleri kullanılır. Kullanıldığı yerler: Öksürüğü keser. Balgam söker. Diğer solunum yolu hastalıklarında da yumuşatıcı olarak faydası görülür.
(pembe pireotu): Bileşikgiller familyasından; Doğu Anadolu’da yetişen, 60 cm kadar boyunda, çok yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi dik ve seyrek tüylüdür. Çiçekleri dil biçiminde olup, gül rengindedir. İçeriğinde “piretrin” vardır. Kuvvetli bir böcek öldürücüdür. Kullanıldığı yerler: Bit, pire, tahtakurusu gibi böceklerin öldürülmesinde kullanılır.
(Tür.) (Erkek İsmi) 1.Oğuz destanında Tiyenşan dağlarıyla Orhun havzası arasında bulunduğu belirtilen, ormanlık kutsal bölge. 2.Moğolca’da yer Tanrıçası. - İsim olarak kullanılmaz.
(i.). 1. Oturma, dinlenme, dernek: O kış Erzurum’da oturak tuttular. 2. Oturulacak yer, oturulan yer, merkez, makam. 3. Oturulacak yer, sıra, sofa. 4. Konak: Beş gün askere oturak verdi. 5. Bir şeyin yere değecek ciheti, kaide. 6. Kayıkta kürek çekilirken oturulan yer. 7. Aptes etmek için kullanılan kap, lâzımlık. 8. Seferde istirahat hâlinde olan, konaklayan: Beş gün oturak kaldık.
(f.). 1. Ayakları toplayıp kıç üzerine yerleşmek, vücudun yalnız yukarı kısmı dik olacak şekil almak: Yere oturmak, sandalye üzerine oturmak. 2. Hareket etmeyip durmak, kalmak, vakit geçirmek, eğlenmek: Burada kaç gün oturacağız? 3. İkamet etmek: Bu evde oturuyorum, yazın Boğaziçi’nde oturur. 4. Hiç bir işle meşgul olmayıp istirahat etmek, işsiz vakit geçirmek. 5. Çökmek, aşağı inmek. 6. (geminin) Dibi sığda toprağa dokunmak, karaya gelmek: Az kaldı vapur oturuyordu. 7. (bir Sıvının tortusu) Dibe çökmek, süzülmek, teressüb etmek: Tortu şişenin dibine oturmuş. Aşağı oturmak = Rahat etmek. Geri oturmak = Edepsizce vaziyet almak. Kan oturmak = Kan toplanıp mor ve kırmızı bir hâlde görünmek: Gözüme kan oturdu. Kuluçkaya oturmak = Tavuk vesaire, piliç çıkarmak üzere yumurtaların üzerine yatmak ve mec. Daima bir yerde kalıp hareket etmemek.
sit. sit down. be seated. take a seat. sit oneself. seat oneself. sit on. fit. live. reside. occupy. dwell in. indwell. inhabit. gear. hang out. locate. lodge. park oneself. perch. room. set. settle. stable. tenant.
dwell. inhabit. live. reside. sit. to sit. to sit down. to squat. to live. to reside. to inhabit. to occupy. to dwell. to fit well. to settle. to sink.
to sit. to sit down. to sit upon. to reside at. dwell to fit on to settle. to subside. to house. to stay. to quarter. to inhabit. to lodge. to rest. stabilize. to precipitate. to sink. to r.
bed. embed. fix. quarter. rest. seat. sit. to seat. place. to set mount. to let dwell. to sit sb down. to let sb dwell. to allow to rest. to set. to mount. to embed. to bed. to deal.
to seat. to sit sb down. to put. to place sth in a specified place. to set. to mount. to let sb sit. to let sb live or dwell in. to run aground. to make sth fit on sth else. domicile. dominance. nest.
(i.). 1. Otuz parçadan yapılmış. 2. Otuz metre yahut karış veya diğer bir ölçü ile otuz boyunda veya eninde bulunan: Otuzluk direk, tahta. 3. Otuz lira veya kuruş değerinde olan: Otuzluk çuha. 4. Otuz yaşında bulunan: Otuzluk bir adam. 5. Otuz kısma bölünmüş para vs.: Buna bir otuzluk vereyim ‘mi?
(alliarie): Turpgiller familyasından; dik saplı, küçük beyaz çiçekli bir bitkidir. Oluşturulduğu zaman sarımsak kokusu verir. Hemen hemen her yerde bulunur. Kullanıldığı yerler: Temriye uyuz ve yaraların tedavisinde kullanılır.
(semizebe): Semizotugiller familyasından; bir yıllık otsu bir bitkidir. Gövdesi toprak üzerine yatık, yaprakları sapsız ve etlidir. Yenilen kısmı, küçük, yuvarlak yeşil yaprakları ve körpe saplarıdır. C vitamini ve Demir bakımında zengindir. İçeriğinde kuzukulağı asidi bulunduğundan tadı biraz mayhoştur. Kullanıldığı yerler: Mide ve bağırsak kanamalarında ve kanlı idrarda faydalıdır. Kanı temizler. Vücuda serinlik verir. Şeker hastalarının susuzluğunu giderir. İdrar söktürür. Kabızlığı giderir. Zayıflamaya faydalıdır. Dalak hastalıklarında şikayetleri geçirir. Uykusuzluk, sinirlilik ve zihin yorgunluğunda faydalıdır. Lapası, yanık ve apsede rahatlık verir.
(mayaotu): Kendirgiller familyasından; yurdumuzda da yetişen tırmanıcı gövdeli, çok yıllık bir otsu bitkidir. Gövde ince ve serttir. Yaprakları uzun saplıdır. Kullanılan kısımları dişi çiçek durumları, çiçekler üzerinde bulunan salgı tüyleri ve köküdür. Çiçeklerin terkibinde uçucu yağ, acı maddeler, reçineler, tanen gibi maddeler vardır. Kullanıldığı yerler:Vücudu kuvvetlendirir. Sinirleri yatıştırır. Uyku verir. Şehveti azaltır. İdrar söktürür. Kanı temizler. İştah açar. Mide ağrılarını giderir. Romatizma ve böbrek taşlarının sebep olduğu şikayetleri giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Bira imalinde kullanılır.
(sinirotu): Sinirotugiller familyasından; bir veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Birçok yabani türü vardır. Kullanıldığı yerler: İdrar söktürür. Yaraları iyileştirir. Cerahatı boşaltır. Nasırların sökülmesinde kullanılır.
(scrophuiaria): Sıracagiller familyasından; pis kokulu, çok yıllık otsu bir bitkidir. Boğumlu sıracaotu ve köpeksıracaotu en yaygın olan türlerdir. Kullanıldığı yerler: Lapası sıraca tedavisinde kullanılır.
(tanacetum vulgare): Bileşikgiller familyasından; Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesinde doğal olarak yetişen bir bitkidir. Taze bitkinin çiçekleri kullanılır. Kullanıldığı yerler: Bağırsak solucanlarını düşürür.
(polygala): Sütotugiller familyasından; bir veya çok yıllık, odusu veya otsu bir bitkidir. Çiçekleri kırmızı, beyaz veya mavidir. Yurdumuzda polygala supina ve polygala anatolica denilen türleri vardır. Kökü kullanılır. Kokusu bulantı vericidir. Kullanıldığı yerler: Bronşitte faydalıdır. Balgam söktürür. Göğsü yumuşatır. İdrarı çoğaltır. Anne sütünü çoğaltır. Yüksek dozda kullanılacak olursa kusturur.
(i.). I. Saç ve sakal kıllarını birbirlerinden ayırıp temizlemeye ve düzeltmeye yarayan dişli Alet ki, ekseriya şimşir, boynuz, kemik, fildişi, abanos ve çeşitli plastik maddelerden yapılır, Ar. meşt, Fars. şâne: Saç tarağı; sakal tarağı; seyrek tarak; sık tarak. 2. Çulha tezgâhında ipliklerin geçirilmesine mahsus tarak şeklinde pek sık telli Alet: Bezi tarağa koymak. 3. Yün ve keten açıp ayıklamaya mahsus Alet: Yün tarağı, keten tarağı. 4. Taşçıların taşları düzeltmeye mahsus ufak dişli çelik kalemi: Taşçı tarağı; tarakla düzeltmek. 5. Toprağı çekip düzeltmek için enli ve birçok kısa dişli çapa şeklinde tahta veya demirden bahçıvan Aleti, gelberi, tırmık: Toprağı kazdıktan sonra tarakla düzeltmeli. 6. Suyun dibindeki çamur vs. yi ayıklamaya mahsus geniş kazma şeklinde Alet. 7. Liman ve nehir vesairenin altını temizlemeye mahsus makineli duba: Limanı temizlemek için büyük bir tarak lâzım. 8. Kadınların saçlarını tutturmak ve bu vesile ile de süs için başlarına taktıkları tarak gibi süs Aleti: Başında elmaslı bir tarak, bağa bir tarak vardı. 9. Bazı kuşların başında bulunan yassı ve yelpaze şeklinde tüy, tepelik. 10. El ve ayak parmaklarının bağlı bulundukları kemikler: Ayağının tarağı yüksektir; elinin tarağı geniştir. 11. Balığın nefes yerine su alıp verdiği delikleri kapayan kulak gibi kanatçıklar, Ar. galsame: Balık tarağı. 12. İstridye gibi kabuğu diş diş bir cins deniz böceği. Tarakotu = Bir bitki. Bin tarakta bezi vardır = Çok işe birden teşebbüs etmiştir.
(f ). 1. Bahçe topraklarını tarakla düzeltmek: Şu yolları güzelce taraklamalı. 2. Suyun altını tarakla temizlemek: Limanı birkaç yılda bir taraklamak şarttır.
(f.). 1. Bahçe topraklarını tarakla düzelttirmek: Şu küçük tarlaları bahçıvana taraklatmalı. 2. Havuz, nehir, liman vesairenin dibini ayıklatmak: Şu limanı birine taraklatmak lâzımdır.
(şeytanotu): Tarakotugiller familyasından; bir veya çok yıllık bir bitkidir. Birçok türü vardır. Yabanileri, genellikle kumlu yerlerde yetişir. Kullanıldığı yerler: Cilt hastalıklarında kullanılır. Uyuzda faydalıdır.
(meragülü): Küpeçiçeğigiller familyasından; nemli yerlerde yetişen, çoğunlukla çok yıllık, ender olarak 1-2 yıllık bir bitkidir. Çiçekleri pembe veya kırmızı renklidir. Meyvesi uzun bir kapsül şeklindedir. Yurdumuzda 21 türü vardır. Bitkide tanen yağı, müsilaj ve benzerleri vardır. Ev ilaçlarında; epilobium angustifolium, kıllı yakıotu, dağ yakıotu ve bataklık yakıotu kullanılır. Kullanıldığı yerler: Kabız ve yumuşatıcı olarak kullanılır. Yaprakları yaraların üzerine konulursa, şişkinlik ve iltihapları dağıtır. İdrar söktürür. Vücutta biriken zehirli maddelerin dışarıya atılmasını sağlar.
(avrupaçayı): Sıracagiller familyasından; çiçekleri mavi veya beyaz renkte olan bir bitkidir. Yuvarlak saplıdır. Duvar çatlaklarında yetişir. Taze iken kokusuzdur. Kuruduktan sonra güzel kokar. Kullanıldığı yerler: Hazmı kolaylaştırır. Baş ve kulunç ağrılarını keser. Çay gibi içilir.
(digitalis): Sıracagiller familyasından; Avrupa, Batı Asya ve Akdeniz bölgesinde yetişen, iki veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları rozet şeklindedir. Çiçekleri dik ve uzun olup salkım şeklindedir. 40 kadar türü vardır. Yurdumuzda 10 türü yetişir. İçeriğinde kardiyotonik (kalbi kuvvetlendirici) glikozitler taşır. Zehirlidir. Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması ve tavsiye edilen miktarın aşılmaması gerekir. Kullanıldığı yerler: Kalp ilaçlarında kullanılır. Nabız atışını azaltır. Kan dolaşımını yavaşlatır.