1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. O zamanki iletişim şartlarında bazı insanların bundan haberi olmadı, bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerine devam ettiler. l Nisan’da partiler düzenlediler, birbirlerine hediyeler verdiler.
Diğerleri ise bunları Nisan aptalları olarak nitelendirip bu güne ‘Bütün Aptalların Günü’ adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak bir partiye davet ettiler, gerçek olması mümkün olmayan haberler ürettiler.
Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup, Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar l Nisan gününü kendi kültürlerinin bir parçası olarak görmeye başladılar. Adeti gittikçe süsleyerek, zenginleştirerek ve yaygınlaştırarak devam ettirdiler. Bu adetin İngiltere’ye ulaşması yaklaşık iki yüzyıl sürdü, oradan da Amerika’ya ve bütün dünyaya yayıldı.
1 Nisan şakalarının sembolünün ‘Nisan Balığı’ olmasının nedeni ise Mart ayının sonlarına doğru, Güneş’in Balık Burcu’nu terk ediyor olmasıdır.
Genel olarak bu inancın, Hz. İsa’nın meşhur son yemeğindeki havarilerin sayısından kaynaklandığı sanılsa da, kökü çok daha eskilere mitolojik tanrıların yaşadığına inanılan çağlara, İskandinavya topraklarına kadar gider.
O zamanlarda ışık ve güzellik tanrısı Balder bir ziyafet verir. Balder Vikking’lerin meşhur tanrısı Odin ile Frigga’nın oğulları olup, ay kraliçesi Nanna’nın da eşidir. Bu ziyafete 12 kişi davetli iken, yalanların ve hilelerin tanrısı Loki, davetli olmadığı halde, zorla 13. kişi olarak katılmak ister. Ancak bu arada çıkan tartışmada, Loki diğer tanrılar tarafından da çok sevilen Balder’i öldürür.
Bu mitolojik hikaye ve inanış İskandinavya’dan Avrupa’nın güneyine kadar yayılır. Hıristiyan din adamları bu halk masalını kullanırlar ve Hz. İsa’nın son yemeğine uygularlar. Hıristiyan versiyonunda Balder’in yerini Hz. İsa, Loki’nin yerini de hain Judas alır. Bu yemekten sonra 24 saat içinde de Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürülür. Bu nedenle Hıristiyanlarda akşam yemeğinde 13 kişi bir araya gelirse bunlardan birinin başına bir felaket geleceğine inanılır.
Bu inanışlara göre 13 sayısı uğursuzdur ama ayın cumaya rastlayan 13. günü hepten uğursuzdur. Ancak böyle bir günde doğmuşsanız tam tersi, yani 13 sizin uğurlu gününüzdür.
Cuma gününün uğursuz sayılmasına Havva anamızın Adem babamıza elmayı cuma günü yedirtip cennetten kovulmasına sebep olması, Hz. Nuh zamanındaki büyük selin cuma günü olması, Hz. İsa’nın cuma günü çarmıha gerilmesi gibi olaylardan biri veya hepsi neden olmuş olabilir. Müslümanlar ise Hz. Adem’in cuma günü yaratıldığına inandıklarından bu güne diğer günlerden daha çok değer verirler.
13 sayısının uğursuzluğuna duyulan inancın kökeninde bir yıl içinde ayın 13 kez dolunay olarak gözükmesinin yattığını söyleyenler de vardır.
Elmas ve değerli taşları ölçmede kullanılan ‘kırat’ın bir birimi 200 miligrama (0,200 gram) eşittir. Yani 20 gramlık bir elmasınız varsa, bu 100 kıratlık bir elmastır. Doğada bulunan elmasın büyüklüğü çok seyrek olarak bir santimetrenin üzerindedir. Bugüne kadar bulunan en büyük elmas 3.106 kıratlık ‘Cullian’dır. Bundan 530 ve 517 kıratlık iki büyük ve 100 küçük elmas işlenmiştir.
Altında kullanılan ‘kırat’ veya ‘ayar’ ise altının saflığını gösterir. 24 kırat (ayar) altın, içinde karışık başka bir metal olmayan yüzde yüz saf altındır. Tamamen saf altın çok yumuşak olduğundan genellikle bakır veya gümüş ile karıştırılır. Her bir kırat (ayar) altının tümünün 24’de biridir. Örneğin bir bileziğin 24’de 18’i altın, 24’de 6’sı da gümüşten yapılmışsa, o bilezik 18 kırat (ayar) altındır.
Altını Ölçmede kullanılan bu komik sistem, yaklaşık bin yıl evvelki Almanların Mark isimli bir altın parasından kaynaklanmaktadır. Tamamen saf altından yapılan bu para 4,8 gramdı ve elmas ölçü biriminde ağırlığına göre 24 kırat ediyordu. Sonradan içine başka maddeler karıştırıldıkça içindeki altın miktarına bağlı olarak kırat ölçüsü düşürüldü.
Altın beyaz, kırmızı, sarı gibi çeşitli renklerde beğenimize sunulur. Altın, bakır ile karıştırılmışsa ‘kırmızı altın’, gümüş ile karıştırılmışa ‘sarı altın’, nikel veya platin gibi metaller içeriyorsa ‘beyaz altın’ adı verilir.
Fon içtüzüklerinde / esas sözleşmelerinde asgari sınırları belirtilmek kaydıyla, portföy değerinin en az % 25’ini devamlı olarak mevzuata göre özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil Türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış fonlar/ ortaklıklar A tipi fon/ortaklık olarak adlandırılır.
db. çıkma durumu
Ad soylu bir sözün taşıdığı kavramda çıkış bildiren, -dan / -den, - tan / -ten ekleri ile kurulan durum.
Tedavi için gerekli malzeme : Lahana
Hazırlanışı : Soğuk su ile yıkanan bir lahana yaprağı, absenin üzerine dolanır. Yarım saatte bir yenisi ile değiştirilir.
fel. soyutlama
Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma.
ruh b. irade yitimi
Karar verme, dikkat, istekli kımıldama vb. zihin veya beden etkinliğine ilişkin işleri yapamamaktan doğan sinir yorgunluğunda görülen bir belirti.
sp. servis sayısı
Teniste rakibin karşılayamadığı, doğrudan doğruya sayı getiren servis.
Acentalık sözleşmesi çerçevesinde, faaliyet gösterdikleri mahalde, sadece sermaye piyasası araçlarına ilişkin alım ve satım emirlerinin aracı kuruma iletilmesine ve gerçekleşen emirlerin tasfiyesine aracılık eden gerçek kişi veya ticaret şirketleridir.
Tedavi için gerekli malzeme : Elma, Su
Hazırlanışı : 4 Bardak suya, kabukları soyulmamış 3 elma doğranır. 15 dakika kaynatıldıktan sonra süzülür. Yemeklerden sonra birer çay bardağı içilir.
uyarlanmış
1. Sinema, tiyatro, radyo ve televizyonun teknik imkânlarına uygun duruma getirilmiş. 2. Kişi ve yer adları değiştirilerek yerli bir eser durumuna getirilmiş (yabancı eser).
uyarlayıcı
Aygıtın kullanabileceği düzeye göre elektrik akımını ayarlayan alet
tıp ak kan yangısı
Lenf düğümleri iltihabı.
Tedavi için gerekli malzeme : Soğan, Sarımsak
Hazırlanışı : Öğle ve akşam yemeklerinde yarımşar kuru soğan ile ikişer diş sarımsak yenir.
hesap
Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası.
tıp söz yitimi
Ses çıkarma yeteneği kaybolmadığı hâlde istenilen sözü bulup söyleyememe hastalığı.
dalavereci
Çıkarı için hileye başvuran kimse.
Konum: Güney Asya’da, Pakistan’ın kuzey batısında, İran’ın doğusunda yer almaktadır.
Coğrafi konumu: 33 00 Kuzey enlemi, 65 00 Doğu boylamı.
Haritadaki konumu: Asya.
Yüzölçümü: toplam: 647,500 km²; Kara: 647,500 km²; Su: 0 km².
Sınırları: toplam: 529 km.
Sınır komşuları: kuzeydoğuda Çin 76 km, batıda İran 936 km, doğu ve güneyde Pakistan 2,430 km, kuzeyde Tacikistan 1,206 km, kuzeyde Türkmenistan 744 km, kuzeyde Özbekistan 137 km
Sahil şeridi: 0 km (kara ile çevrili)
Sahip olduğu denizler: yok (kara ile çevrili).
İklimi: Sert bir bozkır iklimi hakimdir; kışları soğuk, yazları sıcak geçer.
Arazi yapısı: Kuzeydoğu ve güneyde engebeli dağlık arazilere ve ovalara sahiptir. Kuzey doğusunu Hindu Kuş dağları kaplar. Ayrıca güneyde Süleyman, kuzeyde Bendi Türkistan dağları mevcuttur. Güney bati bölgeleri geniş çöllerle kaplıdır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Amu Darya 258 m; en yüksek noktası: Nowshak 7,485 m.
Doğal kaynakları: doğal gaz, petrol, kömür, bakır, krom, kükürt, kurşun, çinko, demir, berilyum, yakut, tuz, kıymetli taşlar.
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %12.3.
Otlaklar: %46.
Ormanlık arazi: %3.
Diğer: %39 (2003 verileri).
Sulanan arazi: 27.200 km² (2003 verileri).
Doğal afetler: Hindu Kuş dağları bölgesinde depremler; su baskınları; kuraklıklar.
Akarsuları: En önemli akarsuyu Hilmend’dir. Amuderya, Kokça, Kunduz ve Kâbil adlı akarsuları bulunmaktadır. Bunların dışında küçüklü büyüklü çok sayıda akarsuyu mevcuttur.
Coğrafi Not: Kara ile çevrili.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 31,056,997 (2006 Temmuz ayı tahmini).
Yaş yapısı: 0-14 yaşlarda: %44.6 (erkek 7,095,117/kadın 6,763,759).
15-64 yaşlarda: %52.9 (erkek 8,436,716/kadın 8,008,463).
65 yaş ve üzerinde: %2.4 (erkek 366,642/kadın 386,300) (2006 tahmini).
Nüfus artış oranı: %2.67 (2006 tahmini).
Not: Bu oran İran mültecilerini de kapsar.
Mülteci sayısı: 23.06 mülteci/1,000 nüfus (2004 tahmini).
Cinsiyet oranı: doğumlarda: 1.05 erkek/kadın.
15 yaş altı: 1.05 erkek/kadın.
15-64 yaşlarında: 1.05 erkek/kadın.
65 yaş ve üzeri: 0.95 erkek/kadın.
Toplam nüfusta: 1.05 erkek/kadın (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 160.23 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 43.34 yıl.
Erkeklerde: 43.16 yıl.
Kadınlarda: 43.53 yıl (2006 tahmini).
Ortalama çocuk sayısı: 6.69 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.01(2001 verileri).
Ulus: Afgan.
Nüfusun etnik dağılımı: Pestunlar %42, Tacikler %27, Hazaralar %9, küçük etnik unsurlar (Aymaklar, Türkmenler, Beluciler ve diğerleri) %13, Özbekler %9.
Dinler: Sünni Müslümanlar %80, Şii Müslümanlar %19, diğerleri %1.
Dil: Resmi dil Pestuca ve Tacikçedir. Nüfusun %35 i Pestuca, %50 si Farisice (Dari), %11 i Özbekce ve Türkmence, %4 ü Belucice ve Pasice) ve diğer azınlıkların dillerinde konuşmaktadır.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri bilgiler.
Toplam nüfus: %36.
Erkeklerin: %51.
Ka
toplum dışılama
1. Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. 2. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma.
Bir sonraki seansa ait baz fiyatın hesaplanmasına esas teşkil eden hisse senedinin miktar ağırlıklı ve küsüratsız fiyatıdır.
Tedavi için gerekli malzeme : Soğan
Hazırlanışı : Her gün 1 adet orta büyüklükte çiğ soğan yenir.
ruh b. tanısızlık
Duyularda herhangi bir bozukluk olmamasına rağmen sinir sisteminin belirli bir yerindeki doku bozukluğundan ileri gelen algı kaybı veya yokluğu.
uygunluk
Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı.
Tedavi için gerekli malzeme : Portakal kabuğu, zeytinyağı
Hazırlanışı : Küçük bir şişeye; 1 su bardağı zeytinyağı konulur. Üzerine dört adet portakalın kabuğu ilave edilir. Güneş gören bir yerde, 15 gün bekletilir. Bu karışımdan, ağrıyan yerlere sürülür.
Ağrılar dört sınıfa ayrılır. İlk ikisi toplumca bilinen klasik ağrılardır. İlki, Parmağımıza inen bir çekiç darbesi sonucu duyulan ağrı. İkincisi vücudumuzun içinden kaynaklanan, romatizma, migren vb. ağrılar. Üçüncü sınıf ağrılar, tuhaf ve mantıkdışı görülen ve olaydan çok uzun bir süre sonra ortaya çıkabilen ağrılardır.
Örneğin, bir kolun kesilmesinden yirmi yıl sonra olmayan kolda ağrı hissedilmesi olayları ile karşılaşılmıştır. Dördüncü sınıf ağrılar ise, doğrudan kişinin ruhsal hali ile ilgili olan hayali ağrılardır. Nedeni hayali de olsa ağrı gerçektir. Bu tip ağrıların yüzde 30’unun ilaç niyetine verilen etkisiz maddelerle giderildiği bilinmektedir.
Baş ağrısını ise diğerlerinden ayrı bir yere koymak gerekir. Yapılan araştırmalara göre, baş ağrılarının yüzde 90’ı kas ağrılarıdır. Ağır bir el çantası ya da omuz çantası taşımak, telefonu çenenin altına sıkıştırarak konuşmak, başın öne eğik olduğu konumda sürekli daktilo yazmak ve okumak gibi hareketlerin boyun ve baş kaslarını etkilemesi, baş ağrılarının en yaygın nedenlerini oluşturmaktadır.
Tarih boyunca ağrıyı gidermek için, sıcak su, kızgın demirle dağlama gibi başka bir ağrı uygulama da dahil olmak üzere çeşitli yöntemler kullanılmıştır. Bunların ortaya koyduğu en önemli yarar, ağrının, oluşum ve engelleme mekanizmasının omurilikte değil, beyinde bulunduğunun saptanması olmuştur.
En kuvvetli bir ağrının bile gerilim durumunda veya tam tersi olan uyku halinde ortadan kalkması, ağrının denetiminde beynin ne kadar büyük bir rolü olduğunu gösterir. Örneğin kimi kazalardan sonra kendileri ile konuşulan yaralı kazazedelerin hiç acı duymadıklarını söyledikleri çok görülür.
Ağrı üzerinde en etkili iki ilaç, haşhaştan elde edilen morfin ile söğüt kabuğundan elde edilen aspirindir. Bu maddeler ağrılı duyuyu uyarmak yerine, ağrının hissedilmesini engeller. Ağrı özellikle insanları ilgilendirir. Bize ağrı çektiren olayların çoğu hayvanlarda görülmez.
Ağrılar dört sınıfa ayrılır. İlk ikisi toplumca bilinen klasik ağrılardır. İlki, parmağımıza inen bir çekiç darbesi sonucu duyulan ağrı. İkincisi, vücudumuzun içinden kaynaklanan, romatizma, migren vb. ağrılar. Üçüncü sınıf ağrılar, tuhaf ve mantıkdışı görülen ve olaydan çok uzun bir süre sonra ortaya çıkabilen ağrılardır. Örneğin, bir kolun kesilmesinden yirmi yıl sonra olmayan kolda ağrı hissedilmesi olayları ile karşılaşılmıştır. Dördüncü sınıf ağrılar ise, doğrudan kişinin ruhsal hali ile ilgili olan hayali ağrılardır. Nedeni hayalide olsa ağrı gerçektir. Bu tip ağrıların yüzde 30’unun ilaç niyetine verilen etkisiz maddelerle giderildiği bilinmektedir.
Baş ağrısını ise diğerlerinden ayrı bir yere koymak gerekir. Yapılan araştırmalara göre, baş ağrılarının yüzde 90’ı kas ağrılarıdır. Ağır bir el çantası ya da omuz çantası taşımak, telefonu çenenin altına sıkıştırarak konuşmak, başın öne eğik olduğu konumda sürekli daktilo yazmak ve okumak gibi hareketlerin boyun ve baş kaslarını etkilemesi, baş ağrılarının en yaygın nedenlerini oluşturmaktadır.
Tarih boyunca ağrıyı gidermek için, sıcak su, kızgın demirlerle dağlama gibi başka bir ağrı uygulama da dahil olmak üzere çeşitli yöntemler kullanılmıştır. Bunların ortaya koyduğu en önemli yarar, ağrının, oluşum ve engelleme mekanizmasının omurilikte değil, beyinde bulunduğunun saptanması olmuştur.
En kuvvetli bir ağrının bile gerilim durumunda veya tam tersi olan uyku halinde ortadan kalkması, ağrının denetiminde beynin ne kadar büyük bir rolü olduğunu gösterir. Örneğin kimi kazalardan sonra kendileri ile konuşılan yaralı kazazedelerin hiç acı duymadıklarını söyledikleri çok görülür.
Ağrı üzerinde en etkili iki ilaç, haşhaştan elde edilen morfin ile söğüt kabuğundan elde edilen aspirindir. Bu maddeler ağrılı duyuyu uyarmak yerine, ağrının hissedilmesini engeller. Ağrı özellikle insanları ilgilendirir. Bize ağrı çektiren olayların çoğu hayvanlarda görülmez.
Tedavi için gerekli malzeme : Kimyon, su
Hazırlanışı : 1 çay bardağı kaynak suya; 1 kahve kaşığı kimyon konur. Ilındıktan sonra içilir. Günde, iki kere tekrarlanır.
andaç
Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter.
körükleyici
Körükleme işini yapan.
körüklenmiş
Bir kimse tarafından kötü bir iş yapması için harekete geçirilmiş.
Bir hastalık söz konusu olmadığı sürece şüphesiz herkesin aklı vardır. Akıllı olmak, kendi davranışlarını bilmek, kontrol edebilmek, doğru ve yanlışlarını değerlendirebilmek yeteneğidir.
Akıl, insanı hayvandan ayırt eden en önemli faktördür. Hayvanlar yalan söyleyemez ama insanlar sık sık bu yola başvurur. İşte insandaki yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda fikir yürütebilme, görüş belirtebilme yeteneği akıldır.
‘Ah şimdiki aklım olsaydı’ lafını çok işitmişizdir. Demek ki, akıl insan olgunlaştıkça da değişiyor ve insanın kendisi de bunun farkına varıyor. Bir insan değişik fikirlerle diğerinin aklını karıştırabilir. Hayret verici, şaşırtıcı şeyler insanın aklını durdurabilir.
Bir şeyin içeriğini anlamamak ‘akıl erdirememek’ olarak nitelendirilirken başkalarının çözemediği bir sorunu çözen kişiye ‘bir tek o akıl etti’ denilir. Birine bir yol göstermek ona ‘akıl vermek’tir. Bir şeyi hatırlamak, unutmamak ‘akılda tutmak’tır. ‘Akılsız’ tanımı ise doğru ve isabetli düşünemeyen anlamında kullanılır.
Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yeteneğidir. Genel olarak zekanın 12 yaşına kadar hızla geliştiği sonra gelişme hızının yavaşlayarak 20 yaşına kadar sürdüğü, orta yaşlarda ise zeka seviyesinin sabit kaldığı kabul edilir.
Zeka hayvanlarda da vardır. Hayvanlarda zeka bir nevi içgüdüsel olaydır. Şüphesiz hayvan zekası insana göre gelişmemiştir ama her iki zeka türü de sinir sistemi ile ilgilidir. İnsanı ayıran, evriminde oluşmuş konuşabilirle özelliği, dik durabilmesi, el yapısı nedeniyle aletleri kullanabilmesi ve gelişmiş beyin ve sinir sistemidir.
Zeka, bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir müzik bestecisi kendi duygusal yapısının içersinde en karışık eserleri aklıyla değil zekası sayesinde oluşturur. Biz bu kişilere ‘müzik dehası’ diyoruz. Ancak bu müzik dehaları en basit bir matematik problemini bile çözemeyebilirler.
Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere, iradeye ve bilgi edinme isteğine göre farklılıklar gösterebiliyor. Akıl somut olarak ölçülemez ama zeka pek sağlıklı olmasa da IQ denilen bir testle ölçülmeye çalışılıyor.
1. ekon. güven yazısı, 2. ekon. kredi mektubu
1. Belirli bir nicelikteki para için, bir bankanın yükümlülüğü altında, üçüncü bir kişi yararına bir başka bankada veya aracısında açtırılan hesap. 2. Bankaların veya mali kuruluşların müşterilerine ticari işlemlerle ilgili kredi hesabı açtırmak için şubelerine veya muhabirlerine gönderdikleri yazı.
Tedavi için gerekli malzeme : 1- Domates. 2- Sirke ve Sarımsak
Hazırlanışı : 1- Olgun bir domates, tam ortasından kesilir ve akrebin soktuğu yere temiz bir bezle bağlanır. 2- Sokulan yer steril bir jiletle kanatılıp, emilir. Sirke ile yıkanır. Sarmısak lapası bağlanır.
cambaz
Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse.
dingil
Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil.
fiz. ivmeölçer
Bir hareketin ivme niceliğini belirten, taşıtın hızlanmasından doğan sarsıntıları, titreşimleri gösteren araç.
man. belit
Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme.
etkinci
Toplumsal veya politik değişim meydana getirmek, belirli sorunlara dikkat çekmek için özel amaçlı etkinlik gerçekleştiren kimse.
etkinlik
Bir işletmenin, bir kurumun belli bir alandaki eylemi.
güncellik
Güncel olma durumu.
1. güncel, 2. fel. edimsel
1. Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.). 2. Edim niteliğinde olan, gerçek olarak var olan.
akvaryumcu
Bilim ve sanatı kullanarak akvaryum ortamında balık vb.ni besleyen kimse.
seçmeli yemek
Yemek listesinden seçilen, fiyatları ayrı ayrı hesaplanan yemek.
Tedavi için gerekli malzeme : Tereotu, su
Hazırlanışı : 4 bardak suya; 1 avuç tere otu konur. 15 dakika kaynatılır. İnce ve temiz bir tülbentten süzülür. Her gün, 1 su bardağı içilir.
Tedavi için gerekli malzeme : Siyah turp
Hazırlanışı : Büyükçe bir siyah turp iyice yıkanır. Sonra kabukları soyulup, rendelenir ve sıkılır. İnce ve temiz bir tülbentten süzülerek içilir. Alerjik belirtiler kayboluncaya kadar, her gün devam edilir.
db. abece
Bir dilin seslerini gösteren, belirli bir sıraya göre dizilmiş belli sayıda harfin bütünü.
Daha önce ihraç edilmiş sermaye piyasası araçlarının aracılık sıfatıyla ve ticari amaçla alım satımını ifade eder.
ekon. önceden satış
Ürün daha tarladayken, yetiştiği zaman teslim edilmek üzere, önceden pey verilerek yapılan satış.
Bu kokuların nedenleri ağza veya boğaza bulaşan alkol, ağızda dişlerin arasında kalan yiyecekler değildir. Onlar ağzın yıkanması ile giderilebilir. Bu kokular mideden de gelmez, çünkü yiyecek gitmediği zamanlarda yemek borusunun ucu hep kapalıdır. Tüm bu alkol ve kokulu yiyeceklerin molekülleri midedeki hazım sırasında mide duvarından geçerek kana karışır. Böylece akciğerlere ulaşarak nefesle beraber çevreye yayılırlar.
Trafik denetlemelerinde yapılan alkol testlerinde, nefesteki dolayısıyla kandaki alkol miktarı ölçülür. Cihaza üflemeyle dışarı verilen havanın 2.000 santimetreküpü kanda bulunan alkol miktarını gösterir. Bu oran, alınan alkol miktarının kişinin ağırlığına bölünmesi ve erkeklerde 0.7, kadınlarda ise 0.6 katsayısının çarpılması ile hesaplanabilir.
Bu katsayılar arasındaki farkın nedeni, aynı vücut ölçüleri ve yağ oranlarına sahip bir kadın ve erkek üzerinde yapılan deneylerde, her ne kadar alkolün yüzde 20’si midede, yüzde 80’i ince bağırsaklarda kana karışsa da, kadınlarda alkolün midede daha az parçalanarak kana karışım oranının yüzde 30 daha fazla olması, kadınların daha çabuk sarhoş olmaları ve sarhoşluğun daha uzun sürmesinin gözlemlenmesidir.
Bir kadeh sek rakı veya iki bardak şarap kanda 40 gram alkol bulunması anlamına gelir. Böyle bir doz 75 kilo ağırlığındaki erkekte 40((75XO,7)=0.76 gr/litre sonucunu verir ki, trafikteki yasal limiti aşar.
Bu miktarda alkolü 60 kilo ağırlığındaki bir kadın aldığında suçlu olur, çünkü hesaba göre kanında 40( (60x0,6)= 1.1 gr/litre alkol çıkar.
İnsanlarda bir litre kandaki alkol oranı 0,5 gramı geçtikten sonra refleksler yavaşlar, sürücü bilincine hakim olamaz. Bu da ciddi kazalara yol açar.
Bu kokuların nedenleri ağza veya boğaza bulaşan alkol, ağızda dişlerin arasında kalan yiyecekler değildir. Onlar ağzın yıkanması ile gideribilir. Bu kokular mideden de gelmez, çünkü yiyecek gitmediği zamanlarda yemek borusunun ucu hep kapalıdır. Tüm bu alkol ve kokulu yiyeceklerin molekülleri midedeki hazım sırasında mide duvarından geçerek kana karışır. Böylece akciğerlere ulaşarak nefesle beraber çevreye yayılırlar.
Trafik denetlemelerinde yapılan alkol testlerinde, nefesteki dolayısıyla kandaki alkol miktarı ölçülür. Cihaza üflemeyle dışarı verilen havanın 2.000 santimetreküpü kanda bulunan alkol miktarını gösterir. Bu oran, alınan alkol miktarının kişinin ağırlığına bölünmesi ve erkeklerde 0.7, kadınlarda ise 0.6 katsayısının çarpılamsı ile hesaplanabilir.
Bu katsayılar arasındaki farkın nedeni, aynı vücut ölçüleri ve yağ oaranlarına sahip bir kadın ve erkek üzerinde yapılan deneylerde, her ne kadar alkolün yüzde 20’si midede, yüzde 80’i ince bağırsaklarda kana karışsa da, kadınlarda alkolün midede daha az parçalanarak kana karışım oranının yüzde 30 daha fazla olması, kadınların daha çabuk sarhoş olmaları ve sarhoşluğun daha uzun sürmesinin gözlemlenmesidir.
Bir kadeh sek rakı veya iki bardak şarap kanda 40 gram alkol bulunması anlamına gelir. Böyle bir doz 75 kilo ağırlığındaki erkekte 40(75*0,7)=0,76 gr/litre sonucunu verir ki, trafikteki yasal limiti aşar.
Bu miktarda alkolü 60 kilo ağırlığındaki bir kadın aldığında suçlu olur, çünkü hesaba göre kanında 40(60*0,6)=1,1 gr/litre alkol çıkar.
İnsanlarda bir litre kandaki alkol oranı 0,5 gramı geçtikten sonra refleksler yavaşlar, sürücü bilincine hakim olamaz. Bu da ciddi kazalara yol açar.
yıllık
Yılın gün, hafta, ay vb. bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve birtakım astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim.
Konum: Orta Avrupa, Baltik Denizi ve Kuzey Denizi kıyısında, Hollanda ile Polonya arasında, Danimarka’nın güneyinde yer almaktadır.
Coğrafi konumu: 51 00 Kuzey enlemi, 9 00 Doğu boylamı.
Haritadaki konumu: Avrupa.
Yüzölçümü: 357,021 km².
Sınırları: toplam: 3621 km.
Sınır komşuları: Avusturya 784 km, Belçika 167 km, Çek Cumhuriyeti 646 km, Danimarka 68 km, Fransa 451 km, Lüksemburg 138 km, Hollanda 577 km, Polonya 456 km, İsviçre 334 km.
Sahil şeridi: 2,389 km.
İklimi: Ilıman ve deniz iklimi; soğuk, bulutlu, rutubetli kışlar ve yazlar; ılık rüzgarlar yaygındırlar.
Arazi yapısı: Kuzeyde alçak ovalar, merkezde yüksek araziler, güneyde Bavaria Alpleri yer alır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Freepsum Gölü 2 m; en yüksek noktası: Zugspitze 2,963 m.
Doğal kaynakları: Demir, kömür, potas, kereste, linyit, uranyum, bakır, doğal gaz, tuz, nikel, işlenebilir arazi.
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %33.
daimi ekinler: %1.
Otlaklar: %15.
Ormanlık arazi: %31.
Diğer: %20 (2005 verileri).
Sulanan arazi: 4,850 km² (2003 verileri).
Doğal afetler: Su baskınları.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 82,422,299 (Temmuz 2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %-0.02 (2006 verileri).
Mülteci oranı: 2.18 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 4.12 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 78.8 yıl.
Erkeklerde: 75.81 yıl.
Kadınlarda: 81.96 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 1.39 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.1 (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 43,000 (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 1000 den az (2001 verileri).
Ulus: Alman.
Nüfusun etnik dağılımı: Alman %91.5, Türk %2.4, diğer %6.1 (Yunan, İtalyan, Polonyalı, Rus, Hırvat-Sırp, İspanyol).
Din: Protestan %34, Roma Katolikleri %34, Müslümanlar %3.7, diğer %28.3.
Diller: Almanca.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler.
Toplam nüfusta: %99 (2003 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi tam adı: Almanya Federal Cumhuriyeti.
kısa şekli : Almanya.
Yerel tam adı: Bundesrepublik Deutschland.
yerel kısa şekli: Deutschland.
Eski adı: Alman İmparatorluğu.
ingilizce: Germany.
Yönetim biçimi: Federal Cumhuriyet.
Başkent: Berlin.
İdari bölümler: 16 eyalet; Baden-Wuerttemberg, Bayern, Berlin, Brandenburg, Bremen, Hamburg, Hessen, Mecklenburg-Vorpommern, Niedersachsen, Nordrhein-Westfalen, Rheinland-Pfalz, Saarland, Sachsen, Sachsen-Anhalt, Schleswig-Holstein, Thueringen.
Bağımsızlık günü: 18 Ocak 1871.
Milli bayram: Birleşme Günü, 3 Ekim (1990).
Anayasa: 23 Mayıs 1949.
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: AfDB (Afrika Kalkınma Bankası), AsDB (Asya Kalkınma Bankası), AG (Avustralya Grubu), BDEAC, BIS (Uluslararası İmar Bankası), CBSS (Baltik Ülkeleri Konseyi), CCC (Gümrük İşbirliği Konseyi), CDB (Karayipler Kalkınma Bankası), CE (Avrupa Konseyi), CERN (Avrup
Konum: Orta Avrupa, Baltik Denizi ve Kuzey Denizi kıyısında, Hollanda ile Polonya arasında, Danimarka’nın güneyinde yer almaktadır.
Coğrafi konumu: 51 00 Kuzey enlemi, 9 00 Doğu boylamı.
Haritadaki konumu: Avrupa.
Yüzölçümü: 357,021 km².
Sınırları: toplam: 3621 km.
Sınır komşuları: Avusturya 784 km, Belçika 167 km, Çek Cumhuriyeti 646 km, Danimarka 68 km, Fransa 451 km, Lüksemburg 138 km, Hollanda 577 km, Polonya 456 km, İsviçre 334 km.
Sahil şeridi: 2,389 km.
İklimi: Ilıman ve deniz iklimi; soğuk, bulutlu, rutubetli kışlar ve yazlar; ılık rüzgarlar yaygındırlar.
Arazi yapısı: Kuzeyde alçak ovalar, merkezde yüksek araziler, güneyde Bavaria Alpleri yer alır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Freepsum Gölü 2 m; en yüksek noktası: Zugspitze 2,963 m.
Doğal kaynakları: Demir, kömür, potas, kereste, linyit, uranyum, bakır, doğal gaz, tuz, nikel, işlenebilir arazi.
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %33.
daimi ekinler: %1.
Otlaklar: %15.
Ormanlık arazi: %31.
Diğer: %20 (2005 verileri).
Sulanan arazi: 4,850 km² (2003 verileri).
Doğal afetler: Su baskınları.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 82,422,299 (Temmuz 2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %-0.02 (2006 verileri).
Mülteci oranı: 2.18 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 4.12 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 78.8 yıl.
Erkeklerde: 75.81 yıl.
Kadınlarda: 81.96 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 1.39 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.1 (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 43,000 (2001 verileri).
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 1000 den az (2001 verileri).
Ulus: Alman.
Nüfusun etnik dağılımı: Alman %91.5, Türk %2.4, diğer %6.1 (Yunan, İtalyan, Polonyalı, Rus, Hırvat-Sırp, İspanyol).
Din: Protestan %34, Roma Katolikleri %34, Müslümanlar %3.7, diğer %28.3.
Diller: Almanca.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler.
Toplam nüfusta: %99 (2003 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi tam adı: Almanya Federal Cumhuriyeti.
kısa şekli : Almanya.
Yerel tam adı: Bundesrepublik Deutschland.
yerel kısa şekli: Deutschland.
Eski adı: Alman İmparatorluğu.
ingilizce: Germany.
Yönetim
bit. b. tozlaşma
Erkek organlardaki çiçek tozunun, rüzgâr veya böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması.
dağcı
Dağa tırmanma sporu yapan kimse.
1. seçenek, 2. almaşık, 3. fiz. dalgalı
1. Birinin yerine seçilebilecek bir başka yol, yöntem. 2. Almaşlı olarak işleyen. 3. Belli dalga boylarını alabilen.
yükseklikölçer
Bulunulan yerin yüksekliğini gösteren aygıt.
Tedavi için gerekli malzeme : Süzme bal
Hazırlanışı : Hergün, en az iki tatlı kaşığı süzme bal yedirilir.
özengen
Bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan, hevesli, meraklı (kimse).
huk. düzenleyim
Devlete ve kişilere ait ormanların, önceden hazırlanıp kabul edilmiş esaslara uygun olarak işletilmesi.
Konum: Kuzey Amerika’da, Kuzey Atlas Okyanusu ve Kuzey Pasifik Okyanusu kıyısında, Kanada ile Meksika arasında yer alır.
Coğrafi konumu: 38 00 Kuzey enlemi, 97 00 Batı boylamı.
Haritadaki konumu: Kuzey Amerika.
Yüzölçümü: 9,631,420 km².
Sınırları: toplam: 12,248 km.
Sınır komşuları: Kanada 8,893 km (2,477 km Alaska dahil) Küba 29 km, Meksika 3,326 km.
Sahil şeridi: 19,924 km.
İklimi: Çoğunlukla ılıman, Hawaii ve Florida’da tropikal, Alaska’da arktik, Mississippi Nehri kıyısında yarı bozkır, güneybatıda çorak iklim görülür.
Arazi yapısı: Geniş merkez ovası, batıda dağlar, doğuda tepelikler ve alçak dağlar, Alaska’da engebeli dağlar ve geniş nehir vadileri, Hawaii’de engebeli, volkanik arazi.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Death Valley -86 m.
en yüksek noktası: McKinley Dağı 6,194 m.
Doğal kaynakları: Kömür, bakır, kurşun, molibden, fosfat, uranyum, boksit, altın, demir, cıva, nikel, potas, gümüş, tungsten, çinko, petrol, doğal gaz, kereste.
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %18.
daimi ekinler: %0.
Otlaklar: %25.
Ormanlık arazi: %30.
Diğer: %27 (2005 verileri).
Sulanan arazi: 223,850 km² (2005 verileri).
Doğal afetler: Volkanlar, depremler, kasırgalar, toprak kaymaları, tsunami.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 298,444,215 (Temmuz 2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %0.91 (2006 verileri).
Mülteci oranı: 3.18 mülteci/1,000 nüfus (2006 tahmini).
Bebek ölüm oranı: 6.43 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 77.85 yıl.
Erkeklerde: 75.02 yıl.
Kadınlarda: 80.82 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 2.09 çocuk/1 kadın (2001 tahmini).
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.6 (2003 verileri).
HIV/AIDS - hastalığı olan insan sayısı: 950,000 (2003 verileri).
HIV/AIDS - hastalıklarından ölenlerin sayısı: 14,000 (2003 verileri).
Ulus: Amerikalı.
Nüfusun etnik dağılımı: beyaz %81.7, zenci %12.9, Asyalı %4.2, Kızılderili %1, Hawai ve diğer Pasifik Ada yerlileri %0.2 (2003).
Din: Protestan %52, Roma Katolikleri %24, Musevi %1, diğer %12, inançsız %10 (2002).
Diller: İngilizce, İspanyolca.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri için veriler.
Toplam nüfusta: %99.
erkekler: %99.
kadınlar: %99 (2003 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi adı: Amerika Birleşik Devletleri.
kısaltma: US yada USA (ing.), ABD (tr).
ingilizce: United States.
Yönetim biçimi: Federal Cumhuriyet.
Başkent: Washington, DC.
İdari bölümler: 50 eyalet ve 1 bölge; Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, California, Colorado, Connecticut, Delaware, Kolombiya, Florida, Georgia, Hawaii, Idaho, Illinois, Indiana, Iowa, Kansas, Kentucky, Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, Minnesota, Mississippi, Missouri, Montana, Nebraska, Nevada, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, New York, Kuzey Carolina, Kuzey Dakota, Ohio, Oklahoma, Oregon, Pennsylvania, Rhode Adası, Güney Carolina, Güney Dakota, Tennessee, Texas, Utah, Ve
Konum: Güney Pasifik Okyanusu’nda adalar grubu.
Coğrafi konumu: 14 20 Güney enlemi, 170 00 Batı boylamı.
Haritadaki konumu: Okyanusya.
Yüzölçümü: toplam: 199 km².
Kara: 199 km².
Su: 0 km².
Sınırları: 0 km.
Sahil şeridi: 116 km.
İklimi: Tropikal deniz iklimi, güneydoğudan hafif rüzgarlar esmekte; Kasım - Nisan ayları yağışlı, Mayıs - Ekim ayları kuru geçer.
Arazi yapısı: Dik kayalıklı beş volkanik ada, sınırlı kıyı ovaları, iki mercan adası yer almaktadır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Pasifik Okyanusu 0 m.
en yüksek noktası: Lata dağı 964 m.
Doğal kaynakları: Sünger taşı.
Arazi kullanımı: tarıma uygun topraklar: %10.
Otlaklar: %10.
Ormanlık arazi: %70.
Diğer: %10 (2005 verileri).
Doğal afetler: Aralık - Mart ayları arasında ortaya tufanlar çıkmaktadır.
Nüfus Bilgileri
Nüfus: 57,794 (Temmuz 2006 verileri).
Yaş yapısı: 0-14 yaş: %34.7 (erkek 10,388; kadın 9,654).
15-64 yaş: %62.4 (erkek 18,698; kadın 9,654).
65 yaş ve üzeri: %2.9 (erkek 633; kadın 1,071) (2006 verileri).
Nüfus artış oranı: %-0.19 (2006 verileri).
Mülteci oranı: -21.11 mülteci/1,000 nüfus (2006 verileri).
Cinsiyet oranı: doğumlarda: 1.06 erkek/kadın.
15 yaş altı: 1.08 erkek/kadın.
15-64 yaş: 1.08 erkek/kadın.
65 yaş ve üzeri: 0.59 erkek/kadın.
Toplam nüfusta: 1.06 erkek/kadın (2006 verileri).
Bebek ölüm oranı: 9.07 ölüm/1,000 doğan bebek (2006 tahmini).
Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus: 76.05 yıl.
Erkeklerde: 72.48 yıl.
Kadınlarda: 79.82 yıl (2006 verileri).
Ortalama çocuk sayısı: 3.16 çocuk/1 kadın (2006 tahmini).
Ulus: Amerikan Samolilisi.
Nüfusun etnik dağılımı: Samoliler (Polonezler) %89, Beyaz ırklar %2, Tongan %4, diğer %5.
Dinler: Hıristiyanlar %50, Roma Katolikleri %20, Protestanlar ve diğer %30.
Dil: Samoaca, İngilizce.
Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri bilgiler.
Toplam nüfus: %97.
Erkeklerin: %98.
Kadınların: %97 (1980 verileri).
Yönetimi
Ülke adı: Resmi adı: American Samoa.
kısaltma: AS.
ingilizce: American Samoa.
Başkent: Pago Pago.
Bağımsızlık günü: yok (ABD yönetiminde).
Milli bayram: Bayrak günü, 17 Nisan (1900).
Anayasa: 1966’da imzalanmış, 1967 yürürlüğe girmiştir.
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: ESCAP (Asya ve Pasifikler Ekonomik ve Sosyal Komisyonu), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), SPC (Güney Pasifik Komisyonu).
Ekonomik Göstergeler
Ekonomiye genel bakış: Toprakların %90’ı halka aittir. Ekonomik aktiviteler ABD’ye kuvvetli şekilde bağlıdır ve ABD Amerikan Samoa’sının diş ticaret hacminde büyük rol oynamaktadır. Ton balığı üretimi ve ihracatı Amerikan Samoa’sı ekonomisinin en başlıca unsurlarından biridir.
İş gücü: 17,630 (2005).
Sektörlere göre işgücü dağılımı: devlet %33, ton balığı avcılık ve üretimi %34, diğer %33.
İşsizlik oranı: %29.8 (2005).
Bütçe: gelirler: 121 milyon $; Giderler: 127 milyon $.
Endüstri: Tonbalığı üretimi, el sanatları.
Elektrik üretimi: 130 milyon k
fel. deneyci
Deneycilik yanlısı olan.
fiz. yükselteç
Alçak veya yüksek frekanslı akımların yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç.
fiz. aşırı duyarlık
Organizmaya giren yabancı bir madde yüzünden canlı varlıklarda oluşan aşırı tepki.
çözümleyici
Çözümleme yapan kimse.
fiz. çözümleme
Bir maddenin birleşimindeki yalın cisimlerin niteliğini veya niceliğini anlamak için yapılan işlem.
kargaşalı
Kargaşa niteliğinde olan.
kargaşacı
Kargaşa çıkaran kimse.