Viol ne demek?

i., müz. eski zamanlarda keman cinsinden dört farklı boyda ve altı veya yedi telli saz, viyol.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

(s.) şeref ve haysiyetine dokunulamaz; dokunulmaz; bozulamaz, nakzedilemez, taarruz edilemez. inviolabil'ity, invi'olableness (i.) taarruzdan masuniyet; kişisel dokunulmazlık. inviolably (z.) ihlal edilemeyecek bir surette, masun olarak.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

inviolate

İngilizce - Türkçe Sözlük

(s.) şeref ve haysiyetine dokunulmamış; bozulmamış, nakzedilmemiş, ihlal edilmemiş.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

ravioli

İngilizce - Türkçe Sözlük

(i.) İtalyan usulü mantı.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

ultraviolet

İngilizce - Türkçe Sözlük

s. ültraviyole, mor ötesi.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

viola

İngilizce - Türkçe Sözlük

i., müz. viyola. viola da gamba altı telli eski usul viyolonsel, diz viyolası.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violable

İngilizce - Türkçe Sözlük

s. bozulması mümkün; tecavüz edilebilir.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violaceous

İngilizce - Türkçe Sözlük

s. menekşe renginde; bot. menekşe familyasından.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violate

İngilizce - Türkçe Sözlük

f. bozmak, ihlâl etmek, kanuna aykırı hareket etmek; tecavüz etmek; kutsallığını bozmak, hürmetsizlik etmek; ırzına tecavüz etmek. viola,tion i. ihlâl; tecavüz . traffic violation trafik düzenini bozma suçu. violator i. tecavüz eden kimse.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violence

İngilizce - Türkçe Sözlük

i. zor, cebir, şiddet; tecavüz, zorlama; zorbalık; bozma; ırza tecavüz. do violence to zorlamak, tahrif etmek. resort to violence şiddete başvurmak, cebre müracaat etmek.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violent

İngilizce - Türkçe Sözlük

s. sert, şiddetli, zorlu, cebirli, kuvvetli; göz alan (renk); zorla yapılan; fena. violent death kaza sonucu ölüm, cebren ölüm. violently z. şiddetle, vahşice.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violescent

İngilizce - Türkçe Sözlük

s. morumsu, mora çalan.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violet

İngilizce - Türkçe Sözlük

i., s. menekşe, bot. Viola odorata; menekşe rengi; mor boya; s. menekşe renginde. violet rays mor ışınlar, gökkuşağındaki en kısa ışınlar. shrinking violet utangaç kimse.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violin

İngilizce - Türkçe Sözlük

i. keman; kemancı. violinist i kemancı, viyolonist.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violist

İngilizce - Türkçe Sözlük

i. viyola çalan kimse.

İngilizce - Türkçe Sözlük by NedirSor

violoncello

İngilizce - Türkçe Sözlük

i., müz. viyolonsel. violoncellist i. viyolonsel çalan kimse .