(i.) (haydud’un cem’i olmak üzere kullanılmış ise de evvelâ haydud kelimesi Arapça olmadığından böyle bir çokluk olamaz ve bu kelime Arapça olmadığı için o dile mahsus olan (ha) ile yazılmayıp (hı) ile yazılması lâzımdır).
(i. F.). Tavuğun lâdes kemiğini karşılıklı tutarak kırmak suretiyle iki kişi arasında oynanan bir oyun. «Aklımda» demeden diğer oyuncudan bir şey alanın yenilmesi esasına dayanır. Lâdes kemiği = (anatomi) Kuşlarda iki kanat arasında ve göğüs kemiğinin üstünde bulunan V biçimindeki ince kemik.
(i. L. Fr. Olympiade) Eski Yunan’da dört yıllık devre; Olympique oyunlar arasında geçen zaman. («Olympique oyunlar» Türkçe’de galat olarak «Olimpiyatlar» veya «Olimpiyat oyunları» şeklini almıştır).
(Ar.) (Kadın İsmi) 1.Efendilik, beylik, seyyidlik, sahiplik. 2.Hz.Hasan vasıtasıyla Hz.Peygamber soyundan olma. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
(i.) (F. yâd-dest veya yâddâşt’dan galat). Kim aldatırsa diğerinden bir ödül almak üzere tutulan bahis ki, tavuğun bu adla anılan kemiğini kesip kırarak tutulur, lâdes: Yâdes tutuşmak. Yâdes kemiği = Adı geçen kemik. (bk.) LAdes.
(ZİYADE) (i. A.). 1. Artma, çoğalma. 2. Artan miktar, fazla, Ar. bâkî, küsûr: Bunun ziyadesini ne yapalım? Ziyadesi kalsın. 3. Çok, çok miktarda olan: Allah ziyade etsin, ziyade olsun = Yemek yediren kimseye söylenen nezaket tâbiri. Ziyadesiyle = Lüzumundan fazla.