(İbr.) (Erkek İsmi) - Ben-i İsrail peygamberlerinden biri. “Tanrı benim yargıcımdır” anlamına gelir. İki tane Daniyal vardır: a) Babillilcre esir olmuş genç Daniyal, b) Hz.Nuh ile Hz.İbrahim arasında geçen zamanda yaşayan Daniyal.
Oynatma sırasında resim netliğini artıran (resim ayrıntısı amplifikasyonu) ve görüntü kenarı parazitlerini azaltan (kontrast kazanımı) bir filtreleme tekniğidir.
Bu akıllı kopyalama teknolojisi, Sabit Disk Sürücüsü’nden (HDD) bir DVD diskine kopyalama yaparken en iyi resim kalitesini korur. Veri bir HDD üzerine kaydedildiğinde, Sony HDD / DVD kaydediciler filmi analiz eder ve sonuçları veri olarak saklar. Ardından, kaydedici bu veriyi verimli bir biçimde bir DVD diskine kopyalar. En iyi sonuçları elde etmek için, HDD’nize kaydederken HQ+ veya HQ modlarını kullanın.
(i.) (yukarıdaki kelimenin aynı). Perde arkasında ve ışık önünde deri veya mukavvadan resimler oynatarak gölgelerini seyrettirmekten ibaret oyun ki en mühim şahsı olan «karagöz» ismiyle de tanınır. Hayal oynatmak. Hayâl-i fener = Fr. lanterne magique denilen ve resimler gösteren fener. mec. Çok zayıf insan.
(Ar.) (Kadın İsmi) 1.İnsanın kafasında canlandırdığı şey. 2.Bir olay veya eşyanın zihinde kalan izi. 3.Gerçekte olmadığı halde görüldüğü sanılan şey, görüntü.
Senkronizasyonun video kamera tarafından sağlandığı Kolay Kaset kopyalama işlevi. Başlık ekleme ve kaydedicinin kızılötesi sinyalle kumanda edilmesi de mümkündür.
Telif hakkı içerikli çalışmaların, yasadışı kopyalanmasını korumak için DVD’lerde bulunan bir sistemdir. Telif hakkının korunması için görüntü sinyallerine analog kopyalama koruması eklenmişse, analog resim çıkışı düzgün biçimde kaydedilemez.
to distract oneself. to keep oneself amused (in order to ward off boredom or sadness. to be detained. to be put off. to be distracted. to be amused. dally. dally with. dawdle. dilly dally. disport. hover. idle. linger. potter putter. stick around.
s., i. krala ait, krala yakışır; kral himayesinde; şahane, muhteşem, saltanatlı; muazzam, çok büyük; i. büyük tabaka kağıt; den. kontra babafingo. royal mast den. kontra babafingo direği. Royal Navy İngiltere deniz kuvvetleri. royally z. görkemle.
i. krallık, hükümdarlık; kral ailesinden kimseler; saltanat; mülk sahibine verilen işletme payı; bir kitabın yayımlanmasından sonra yazarına verilen pay; hak sahibine verilen pay.
social relief. social relief. national assistance. public social assistance. out relief. poor relief. benefit pension. public charge. family casework. payment of benefits. provident benefit. supplementary payment. welfare. welfare g.
(i. Fr. sosyoloji). Mübadele ve imâl vasıtalarını ortak hâle getirerek sosyal sınıfları ortadan kaldırıp cemiyetin yapısını kökten değiştirmeyi hedef tutan doktrinlerin bütünü.
Toplumsal refahı devlet inisiyatifinin getireceğini savunan, işçilerin yönetime katılmalarına ağırlık veren, hür teşebbüsü devletin ve sendikaların baskısı altında tutmaya çalışan, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran siyasi öğreti.
1.Gerçek ve doğru olmayan, sahte, asılsız, esassız: Yalan dünya.
2.Yalan söyleyen, yalancı: İstemeyerek yalan çıktım. Yalandan =
1.Doğru olmayarak: Yalandan topallıyor.
2.Esaslı ve ciddî olmayarak, görünüşte, muvakkat: Yalandan bir ev yaptı, yalandan süpürdü. Yalan yanlış = Doğru ve mükemmel olmayarak, yanlış ve hatâ ile karışık: Yalan yanlış bir şey yazmış. Yalan yere = Yalandan: Yalan yere yemin etmem. Yalan dolan = Yalan yanlış.
Televizyondan veya gazetelerden, bizde pek olmasa da ABD’de polis sorgulamalarında gerektiğinde bir sanığın yalan makinesine bağlanarak, doğruyu söyleyip söylemediğinin kontrol edildiğini görmüş veya okumuşsunuzdur. Hatta ABD’de FBI veya CIA gibi çok önemli devlet görevlerine alınmaya aday memurlara da bu test uygulanmaktadır.
‘Polygraph’ denilen bir alet ile sanığa 4-6 adet sensör bağlanır. Bu sensörlerden gelen çeşitli sinyaller, dönmekte olan bir kağıdın üzerine grafik olarak kaydedilir. Bu sensörlerle sanığın, o Nefes alış hızı. o Nabzı. o Kan basıncı (tansiyonu). o Terleme miktarı. kayda alınır. Bazı yalan makinelerinde kol ve bacak hareketleri de kaydedilir.
Yalan makinesi testi başladığında, sanığa önce 3 veya 4 basit soru sorulur. Bu şekilde sanığın verdiği sinyallerin düzeni öğrenilir. Daha sonra gerçek sorular sorulmaya başlanılır ve sinyaller kayda alınmaya devam edilir.
Test süresince ve sonrasında bir uzman grafikleri sürekli kontrol altında tutarak, hangi sorularda sinyallerin değiştiğini tespit eder. Kalp atışının hızının artması, tansiyonun yükselmesi ve terleme genellikle yalan söylemenin belirtileridir. İyi eğitilmiş bir uzman grafiklere bakınca nerede yalan söylendiğini derhal anlayabilir.
Her şeye rağmen, insanların soruları yorumlamaları ve tepkileri farklı olduğundan, yalan söylerken farklı davranabildiklerinden, bu test mükemmele ulaşmış değildir, bazen yanıltıcı olabilir ve kesin delil kabul edilmez.
Televizyondan veya gazetelerden, bizde pek olmasa da ABD’de polis sorgulamalarında gerektiğinde bir sanığın yalan makinesine bağlanarak, doğruyu söyleyip söylemediğinin kontrol edildiğini görmüş veya okumuşsunuzdur. Hatta ABD’de FBI veya CIA gibi çok önemli devlet görevlerine alınmaya aday memurlara da bu test uygulanmaktadır.
“Polygraph” denilen bir alet ile sanığa 4 - 6 adet sensör bağlanır. Bu sensörlerden gelen çeşitli sinyaller, dönmekte olan bir kağıdın üzerine grafik olarak kaydedilir. Bu sensörlerle sanığın, • Nefes alış hızı.
• Nabzı.
• Kan basıncı (tansiyonu).
• Terleme miktarı. kayda alınır. Bazı yalan makinelerinde kol ve bacak hareketleri de kaydedilir.
Yaln makinesi testi başlasığında, sanığa önce 3 veya 4 basit soru sorulur. Bu şekilde sanığın verdiği sinyallerin düzeni öğrenilir. Daha sonra gerçek sorular sorulamya başlanılır ve sinyaller kayda alınmaya devam edilir.
Test sürsince ve sonrasında bir uzman grafikleri sürekli kontrol altında tutarak, hangi sorularda sinyallerin değiştiğini tespit eder. Kalp atışının hızının artması, tansiyonun yükselmesi ve terleme genellikle yalan söylemenin belirtileridir. İyi eğitilmiş bir uzman grafiklere bakınca nerede yalan söylediğini derhal anlayabilir.
Her şeye rağmen, insnların soruları yorumlamaları ve tepkileri farklı olduğundan, yalan farklı davranabildiklerinden, bu test mükemmele ulaşmış değildir, bazen yanıltıcı olabilir ve kesin delil kabul edilmez.
1.Çeşitli maddelere altın veya gümüş renk ve parlaklığını vermek için üzerlerine sürülen veya yapıştırılan altın ve gümüş suyu veya ince tabakası ve bunların taklidi. 2.mec. Yalandan iş, üstünkörü çalışma, gözboyama.
appeal. beg. beseech. entreat. implore. plead. solicit. supplicate. to beg. to implore. to plead. to appeal. to beseech. to entreat. to suppicate niyaz etmek.
to beg. to entreat. to implore. to plead with. to call on sb. appeal. beseech. call down. conjure. cry. cry on. obtest. plead. pray. request. solicit. sue.
Bu işlevsellik, HDD’den DVD’ye normal hızdan 64 kat daha hızlı biçimde içerik aktarmanıza olanak sağlar. Örneğin, bir saatlik içerik HDD’den DVD’ye bir dakikanın altında bir sürede aktarılabilir.